Eğer küçük kardeşimle iyi zaman geçirmek anlamına gelecekse birazcık savaşı idare edebilirim. | Open Subtitles | بوسعي خوض بعض من الحرب طالما ذلك سيخوّلني قضاء وقت مميّز مع أخي الصغير |
Bir saniye sonra kaybolmuştu ve tekrar küçük kardeşimle birlikteydi. | Open Subtitles | وبعدها بثواني، إختفى، وكان فقط أخي الصغير مجددا. |
Kimse, küçük kardeşimle uğraşamaz. Hey. | Open Subtitles | لا أحد يؤذي أخي الصغير |
Yasını tuttuğun küçük kardeşimle aldığın mesafeyi gördüm. | Open Subtitles | رأيت عملك الذي عملتَ في أخي الأصغر المرحوم |
Yasını tuttuğun küçük kardeşimle aldığın mesafeyi gördüm. | Open Subtitles | رأيت عملك الذي عملتَ في أخي الأصغر المرحوم |
Artı, küçük kardeşimle oyun oynayacağım. Sen fazla mutlu olmamış gibisin. | Open Subtitles | .بالاضافه, سيكون لدي فرصه للعب مع اخي الصغير .لا تبدو سعيدا جدا حول هذا |
O benim en iyi arkadaşım. Onunla olmak küçük kardeşimle öpüşmek gibi bir şey olurdu. | Open Subtitles | - انه صديقي المفضل , لكني اقبله مثل اخي الصغير - |
Beni de küçük kardeşimle birlikte bıraktılar. | Open Subtitles | وتركوني برفقة أخي الصغير. |
küçük kardeşimle çok iyi anlaşırdınız. | Open Subtitles | ستتفق جيدًا مع أخي الصغير |
Babam da emekli. Tucson'da küçük kardeşimle yaşıyor. | Open Subtitles | وتقاعد أبي في (توسكن) بصحبة أخي الصغير |
Ona "Florida'nın en seksi kızını küçük kardeşimle paylaşacak değilim." deyip duruyordum. | Open Subtitles | ما انفككتُ أقول له "لن أشاطر أجمل فتاة في (فلوريدا) مع أخي الأصغر" |