"Eğer bu benim cesedimse, küçük kuşları çağırın ve isme itirafım olsun. | Open Subtitles | إذا كانت هذه جثتي فلتحضر الطيور الصغيرة لقد إعترفت أني قلت الإسم |
Altı yıl önce, eşim ve ben, eşyalarımızı paketledik İspanya'daki küçük dairemizi sattık ve aynı paraya bahçeli bir ev satın aldık, sabahları ötmeye gelen küçük kuşları olan. | TED | قبل ست سنوات، أنا وزوجتي، قمنا بجمع أغراضنا، وقمنا ببيع شقتنا الصغيرة في إسبانيا، وبنفس المال قمنا بشراء منزل بحديقة وهناك الطيور الصغيرة التي تأتي تغني في الصباح. |
Seninle geçirilen zaman küçük kuşları kovalamak ve yakalamak gibi, ama çizikler ve kuş boku olmadan." | TED | إن الوقت الذي مضى معك كان اشبه بمطاردة وامساك الطيور الصغيرة لكن بدون خدوش ومخلفات الطيور" |
Gelip bu küçük kuşları besleyin | Open Subtitles | تأتي لكي تغذي الطيور الصغيرة |
Bu küçük kuşları çok severdi. | Open Subtitles | لقد أحبّ هذه الطيور الصغيرة |