| Bilmenizi istedim kütüphaneye gittim ve ihtiyacım olan sayfaların fotokopisini çektim. | Open Subtitles | فقط لكي تعلم, لقد ذهبت للمكتبة... و نسخت الصفحات التي أحتاجها. |
| Bu nedenle kütüphaneye gittim ve biraz araştırma yaptım. | Open Subtitles | إذا.. ومن أجل هذا الغرض ذهبت للمكتبة وقمت ببعض البحث |
| Ben de kütüphaneye gittim ve tüzüklerin bir kopyasını buldum. | Open Subtitles | لذلك ذهبت للمكتبة ووجدت نسخة من القوانين الداخلية |
| Bu yüzden bu şeyin nasıl çalıştığını öğrenmek için kütüphaneye gittim. | TED | لذلك ذهبت إلى المكتبة لمعرفة كيف يعمل هذا الشيء. |
| Sizi ve dünyanızı daha iyi tanıyabilmek için kütüphaneye gittim ve geçmişteki büyük müzisyenlerin hayatlarını okudum. | Open Subtitles | و حتى أعرف المزيد عنك و عن عالمك ذهبت إلى المكتبة و درست عن حياة الموسيقيين العظماء فى الماضى |
| O yüzden ben de kütüphaneye gittim ancak kütüphanede yemek yemeye izin yoktu o yüzden ben de tepsimi dışarıda bıraktım. | Open Subtitles | لذا ذهبت للمكتبة ولكن لا يُسمح بالأكل في المكتبة لذا تركت وجبتي خارجًا وبعدها |
| Dur bir bakayım. kütüphaneye gittim. | Open Subtitles | . دعيني أرى . ذهبت للمكتبة |
| kütüphaneye gittim ve bir kitap buldum. | Open Subtitles | ذهبت للمكتبة وبحثت عن كتاب |
| WK: Okul bıraktıktan sonra, kütüphaneye gittim, ve bir kitap okudum -- 'Enerjiyi Kullanmak', ve rüzgar gülünü yapmak için oradan bilgi aldım. | TED | و.ك. : بعد خروجي من المدرسة، ذهبت إلى المكتبة وقرأت كتابا عن "إستخدام الطاقة"ـ وحصلت على المعلومات اللازمة لصنعها |
| kütüphaneye gittim ve kitap okumaya başladım. | Open Subtitles | لذلك ذهبت إلى المكتبة وقرأت عنهم |
| Evet, kütüphaneye gittim. | Open Subtitles | نعم .. لقد ذهبت إلى المكتبة |