O kütlede ve parlaklıktaki yıldızların küresel kümelerde milyarlarca yıl önce ölmüş olmaları gerekirdi. | Open Subtitles | كل النجوم بتلك الكتلة وذلك السطوع المفروض أنها ميتة منذ مليارات السنين في هذه القطاعات |
Biz oraya araba gönderdik, aynı kütlede başka bir tanesi geri geldi. | Open Subtitles | أرسلنا بسيارة إلى هناك، فأرسلت سيارة بنفس الكتلة إلى هنا. |
Oradan bir bina geldiyse buradan da aynı kütlede bir bina oraya gitmeli. | Open Subtitles | فمجيء مبنى من هناك، يعني ضرورة ذهاب مبنى بنفس الكتلة من هنا. |
İki arabanın aynı kütlede olduğunu söyledin. | Open Subtitles | السيّاراتان، قلت أنّهما بنفس الكتلة. |
kütlede endişelenmeyi gerektiren bir özelliğe rastlamadım. | Open Subtitles | الكتلة تظهر بأنه لا يوجد سمات تقلق |