ويكيبيديا

    "küvetin" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الحوض
        
    • حوض الاستحمام
        
    • حوض الإستحمام
        
    • بالحوض
        
    • حوض استحمام
        
    • حوض الحمام
        
    • البانيو
        
    • بحوض
        
    • بالمغطس
        
    • المغطس
        
    • حوض إستحمام
        
    • حوض استحمامك
        
    • حوض الأستحمام
        
    Beyaz bir t-shirt giyip küvetin içine onun yanına girmeyeceksen eğer, onu ısıtacak başka bir yola ihtiyacım var, yoksa ölecek. Open Subtitles إن لم تقبلي بأن ترتدي قميصاً داخلياً أبيض وتقفزي إلى الحوض الساخن معه فأنا بحاجة لطريقة أخرى لتدفئته قبل أن يموت
    Sör David Smith'in tüm ailesini boğduğu küvetin yanı başında dişlerimi fırçaladım. Open Subtitles وفرشت أسناني بجانب الحوض الذي أغرق فيه السيد ديفيد سميث عائلته بالكامل
    Sör David Smith'in tüm ailesini boğduğu küvetin yanı başında dişlerimi fırçaladım. Open Subtitles وفرشت أسناني بجانب الحوض الذي أغرق فيه السيد ديفيد سميث عائلته بالكامل
    O yaşlı kadın gibi olup çıkacağım bir küvetin içinde. Open Subtitles سينتهي بي الحال مثل السيدة المسنّة هذه في حوض الاستحمام
    Bunu küvetin içine atarsam tıpkı elektrikli sandalye gibi olur. Open Subtitles إذا رميت هذا في حوض الاستحمام, إنها ستعمل فقط مثل الكرسي الكهربائي.
    Neyse işte kızı küvetin içine koydu, ben de yatak odasında bebekleydim. TED و إذَا وضعها داخل حوض الإستحمام وكنت في غرفة النوم مع الصغير
    Çocukluğumda jakuzi istediğimizde, küvetin içinde yellenirdik. Open Subtitles عندما كنت صغيراً وأردنا جاكوزي كنا نضرط في الحوض
    Şey, en sonunda küvetin dibine varabildim ve seramik bir tıkaç ile kapatılmış olduğunu gördüm, tıkacı çıkarınca; işte. Open Subtitles حسناً أخيراً وصلت إلى قاع الحوض وجدت عند فتحة التصريف قطعة من المطاط التي رفعتها و فحصتها
    Çünkü oradaki küvetin nasıl bir şey olacağını bilmiyordu. David, bir sürpriz yaptı. Open Subtitles لأنهُ لم يعرف كيف سيكون الحوض الجديد و لكن قام دايفد بمفاجأتهِ
    İçeride banyosu da var. Sabun ve havlular küvetin altında. Open Subtitles هناك حمام متصل بغرفة النوم المناشف تحت الحوض
    Tost makinesi küvetin içindeymiş, değil mi? Open Subtitles إذن المحمصة كانت ملقاة في الحوض . أليس كذلك ؟
    Ki küvetin sahibi sizden pek hoşlanmıyor. Çünkü hepiniz oraya işiyorsunuz. Open Subtitles لكنكم لن تكونوا مالكي الحوض فقط ستبقون فيه لبعض الوقت
    küvetin yanında elektrikli bir alet bulundurmak da doğru değil. Open Subtitles هل تتفقين معي؟ ولا أعتقد أنه من الذكاء أن تبقي الأدوات الكهربائية تعمل على مقربة من حوض الاستحمام
    Bakın, ikimiz de her zaman banyo yapıyoruz. küvetin içinde boğulmuyoruz. Open Subtitles كلنا نستحم طوال الوقت و لا نغرق في حوض الاستحمام
    Üçümüz aynı çekyatı paylaşıyoruz, ikisi yoga minderinde uyuyor, diğeri de küvetin içinde. Open Subtitles ثلاثة منا ينامون على الأريكة اثنان ينامان على حصيرة يوجا وواحد ينام في حوض الاستحمام
    O verdiğin şeyi içtim ve bir küvetin içinde uyandım. Open Subtitles لقد شربت ذلك الشيء الذي أعطيتني وأستيقظت في حوض الإستحمام.
    Bu küvetin altında şehrin ana elektrik kabloları var. TED اسفل حوض الإستحمام هو خطوط كهرباء المدينة الرئيسية
    Ben de anneme göstermek için buraya getirdim ama kazayla küvetin içine düştü. Open Subtitles لذا احضرته لاريه لامي لكنني اوقعته بالحوض من دون مااقصد
    Bir kere onu buz dolu küvetin içinde deli gömleğinden kurtulmaya çalışırken bulmuştum. Open Subtitles لقد وجدته من قبل فى حوض استحمام ملئ بالثلج وهو يحاول فك قيود
    Karının çocuğunu yıkadığı küvetin sevgilin tarafından temizlenmesi kötü mü geldi? Open Subtitles لديك مشكلةٌ مع صديقك الذي ينظفُ القذارة من حوض الحمام الذي تغسلُ فيه زوجتُك طفلُك؟
    Bu küvetin eve uygun olduğundan emin misin? Open Subtitles أأنت متأكد أن هذا البانيو سيناسب باقي المنزل؟
    Onun bir küvetin içinde bacaklarını tıraş ettiğini düşünmekten kendini alamıyordu. Open Subtitles لم يستطع منع نفسه من تخيلها مستلقية بحوض استحمام تحلق شعر ساقيها
    küvetin içinde bir ceset var. Sudkostik çözeltisinde eritilmiş gibi görünüyor. Open Subtitles لدينا جثة بالمغطس مذابة بالبوتاس كما يبدو
    küvetin her tarafında banyo malzemeleri var... Open Subtitles هناك مستحضرات استحمام حول المغطس
    Brisco beni uyuşturup küvetin içinde tuttu. Open Subtitles لأن بريسكو أبقاني مخدرًا وفي حوض إستحمام
    Koşuya çıkmadan önce küvetin suyunu aç. Open Subtitles حسنا ماعليك فعله هو - افتحي حوض استحمامك قبل ان تغادري
    Kadın susuzluktan öldü ve su dolu küvetin içinde kalmış3 gün Open Subtitles لقد ماتت من العطش وهي مستلقية في حوض الأستحمام لثلاث أيام

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد