Bu sessiz inzivalara çekildiğimde kışın ortasında tişört ile terliyordum. | TED | كنت أجلسُ على هذه التراجعات الصامتة، وأتعرقُ من خلال قميصي في منتصف الشتاء. |
Ruslar kışın ortasında kar bile bulamazlar. | Open Subtitles | الروس لا يمكنهم العثور على الثلج فى منتصف الشتاء |
Onu kışın ortasında lanet olasıca bir ağaca bağlayıp kendi başına ölüme terkettiler. | Open Subtitles | لقد إستدرجوها الى الأدغال فى منتصف الشتاء وربطوها فى شجره ملعونه لتموت |
kışın ortasında bisiklet satın almanın yanlış bir tarafı yok. | Open Subtitles | ليس هناك حرج بشرائك لدراجة في فصل الشتاء. لا تدع هذا... |
kışın ortasında ineklerin kaçmasına göz yumuyorsun! | Open Subtitles | لقد تركتي الأبقار تفر في فصل الشتاء |
- Tam kışın ortasında. | Open Subtitles | في منتصف فصل الشتاء. |
İşte bu yüzden, kışın ortasında, ve bütün bu insanlar pencerelerinden bakıp ağaçları görebilecek ve belki kuşları da. | Open Subtitles | بهذه الطريقة وفي منتصف الشتاء كل هؤلاء الأشخاص سيلقون نظرة من نوافذهم ويروا الأشجار ولربما كذلك طيور |
Kendimi kışın ortasında kalıvermiş bir tilki gibi hissettim. | Open Subtitles | لقد أصبحتُ قليلاً فقليلاً مثل الثعلب في منتصف الشتاء |
Öyle, ama kışın ortasında benzin payımızı kullanmakta daha dikkatli kullanmalıyız. | Open Subtitles | . حقا , ولكن يجب ان نكون حذرين عن توزيع حصص الجاز في منتصف الشتاء |
Benim çocukluğum da taşrada geçti. kışın ortasında tuvalete gitmek için dışarı çıkmayı hiç özlemiyorum. Burası daha medeni, tabii. | Open Subtitles | نشأت في الريف أيضًا، ولا أفتقد المشي خارج المنزل في منتصف الشتاء. إنه أكثر حضارةً من ذلك. |
kışın ortasında yeşil bitkilerini buduyor. | Open Subtitles | انها تُقلّم النباتات الخضرة في منتصف الشتاء. |
Chicago'da kışın ortasında nerede bir ter kulübesi bulduğunu geçelim Tanrı aşkına, ne düşünüyordun? | Open Subtitles | بعيداً عن السؤال البديهي، أين وجدت كوخ التعرق في مدينة شيكاغو، وفي منتصف الشتاء مالذي كنت تفكرّ به بحق الآله ؟ |
Tabii ki hayır. kışın ortasında, yolun ortasında yapacak hâlim yok. | Open Subtitles | لا, ليس في منتصف الشتاء في منتصف الطريق؟ |