kışkırtma olmadan, ortada bir sebep bile yokken, sırf yapabiliyorlar diye saldırmaları... | Open Subtitles | الهجوم بدون أي استفزاز و بدون أي سبب فقط لأنه يستطيع هذا بربري |
Zorlama ve kışkırtma yok, sence babasını Jesse mi öldürdü? | Open Subtitles | بدون تحايل أو استفزاز... . هل تعتقد بأن جيسي قتل أباه؟ |
kışkırtma beni, yavru kurt. | Open Subtitles | لا تغريني أيّتها الفتاة الذئب. |
Ancak çocuklardan biri, kışkırtma olmadan, belirli bir kızla öpüşemeyeceğim üzerine benimle bahse girdi. | Open Subtitles | لكن رفيق لي راهنني على أنني لن أحضى بفتاه عاديه لتقبيلي بدون إستفزاز... |
Ortada bir kışkırtma yokken İspanyol gemilerine saldırıp, altınlarını çalmıştır! | Open Subtitles | سرق ذهب السفن الإسبانية وهاجمها بدون تحريض |
- Beni kışkırtma. | Open Subtitles | ما زال بأمكانك قتلي لا تغرني لفعل ذلك |
Onu veya adamlarını kışkırtma. | Open Subtitles | لا تستفزه هو أو رجاله |
Ölçülü davran da adamları kışkırtma. | Open Subtitles | تعامل معهم برويه ولا تستفزهم |
Seni vurup gemiden atarım bak. Beni kışkırtma. | Open Subtitles | سأرديك وألقي بك عن المتن، فلا تغويني لفعلها. |
6 saat önce, silahlı güçlerimize kışkırtma olmaksızın ve uyarı yapmadan Sangala'yı istila etme emri verdim. | Open Subtitles | "قبل ست ساعاتٍ مضت، أمرت قواتنا المسلحة لغزو "سنجالا" دون سابق إنذار ودون استفزاز" |
Hem de kışkırtma olmaksızın. | Open Subtitles | من غير استفزاز. |
Sakın beni kışkırtma, yoksa paçanı tutuştururum. | Open Subtitles | لا تغريني وإلا أشعلت مؤخرتك يا رجل |
Sakın beni kışkırtma, yoksa paçanı tutuştururum. | Open Subtitles | لا تغريني وإلا أشعلت مؤخرتك يا رجل |
Beni kışkırtma. Hayır, bunu kullanacağım. | Open Subtitles | لا تغريني الآن ساستخدم هذه |
Ama bir kışkırtma olmadan saldırmışsın. | Open Subtitles | لكنك هاجمت دون إستفزاز منهم. |
Burada bulunmamız bile bir kışkırtma. | Open Subtitles | مجرد وجودنا إستفزاز. |
Eğer Kidman Finizio'yu Barnes'ı öldürmesi için zorlamışsa hâlâ bir komplo ve cinayet için kışkırtma olduğunu gösterir. | Open Subtitles | لو أن (كيدمان ) اضطر لاستخدام (فينيزو) لقتل(بارنز)، فهي لا تزال تآمر و تحريض على القتل. |
kışkırtma. O bir kışkırtmaydı. | Open Subtitles | تحريض, لقد كان تحريضاً |
- Beni kışkırtma, Jack. | Open Subtitles | لا تغرني (جاك)،سأفعل هذا! |
kışkırtma beni Nick. | Open Subtitles | لا تغرني ، نيك |
Adamı kışkırtma sersem! | Open Subtitles | سانشو" ، لا تستفزه" - ! |
Onları kışkırtma! | Open Subtitles | لا تستفزهم |
- Beni kışkırtma. | Open Subtitles | لا تغويني |
kışkırtma ve tanrılara sövmek ile suçlanıyor ve bu yüzden ölümü hak edecek. | Open Subtitles | لقد اتهم بالتحريض على الفتنة والكفر لذا فانه سيعذب حتى الموت |