Kurgulanmış, biraz saçma bir uyarlama Yıldız Geçidi Komutanlığı'ndaki güvenlik çatlakları için mükemmel bir kılıf. | Open Subtitles | إنه معمول بشكل قصصي ، رغم أنه تافه نسبياً نسخة فريق بوابة النجوم غطاء ممتاز للشيء الحقيقي في حالة وجود تسريب أمني |
Bunun nasıl bir etkisi olacağını kim bilir. -Ve onun (Abdullah) için mükemmel bir kılıf. | Open Subtitles | يمكنك أن تعلم مدى إمكانية أن يكون هذا مزيفاً لكنها غطاء ممتاز له |
Bence lezbiyen olman, bana olan hislerini saklayabilmen için var olan bir kılıf. | Open Subtitles | أعتقد أن شذوذك مجرّد غطاء لمشاعركِ الكبيرة لي |
Kesenin şeklini yerleştirme için uygun halde tutmasını sağlayan bir kılıf. | Open Subtitles | إنه غمد ، ليسمح للمثانة أن تحتفظ بشكلها عند الإدخال |
Yasal olmayan ürünlerle çalışacaksan zekice bir kılıf. | Open Subtitles | إن كنت تتعامل مع سلع غير قانونية فإنها واجهة جيدة |
Bu senin efsanen. Ülkeye girebilmen için yaratılan bir kılıf. | Open Subtitles | إنها كانت إسطورتكَ , لقد إخترعتها كغطاء لكَ لكى تدخُل مجال العمل |
kılıf sinyali engelliyor. Konuşabiliriz şimdi. | Open Subtitles | الحافظة تحجب الإشارة الآن يمكننا التحدث |
Kabul edersem hem sözüm geçer hem de bizi oralara sokmak için kılıf sağlamış oluruz. | Open Subtitles | إذا قبلت المنصب سيكون بمثابة غطاء وسُلطة للوصول للكثير من هذه الأماكن |
Bir kılıf oluşturmak, bilgi toplamak için birkaç hafta geçiririm- | Open Subtitles | سأقضي بضعة أسابيع بتأسيس غطاء لهويتي وجمع المعلومات.. |
En mantıklı teori gizli bilgilerin elde edilip satılması için kaçırma işinin bir kılıf olması yönünde. | Open Subtitles | النظرية السائدة هو أن حادثة الاختطاف كانت غطاء لاقتناء و بيع معلومات سرية |
Bir acil durum yasası çıkararak bunu sizin kararınız değilmiş gibi gösterecek ve politik bir kılıf uyduracağız. | Open Subtitles | فكرت بذلك، سيدي يمكننا سن تشريعات طارئة لأعطائك غطاء سياسي |
Ama bu sadece bir kılıf BND'de ki gerçek işim için. | Open Subtitles | لكن هذا مجرد غطاء لعملي الحقيقي مع جهاز الاستخبارات الألماني |
Burada neler olduğunu bulana kadar bizim için iyi bir kılıf olur. | Open Subtitles | حقًا, إنّه غطاء مثالي حتى معرفة ما يجري هنا |
İlk biyobasım böbrek harika bir kılıf diye düşündünüz ama bilmiyordunuz ki aslında o biyobasım değil. | Open Subtitles | اعتقدت ان أول كلية مصنوعة سيكون غطاء مثاليا لك هل تعلمى؟ لم تكن كلية مصنوعة على الاطلاق. |
Evet, bu güzel bir kılıf değil mi? | Open Subtitles | حسناً كان ذلك , غطاء جيداً لأعماله , اليس كذلك؟ |
Sadece 12 yıl sonra.. ...beni görmeye gelişinin işin için kılıf olmasına üzülüyorum. | Open Subtitles | إنما حزينة أن الوقت الوحيد الذي جئت فيه لرؤيتي منذ 12 سنة، كان غطاء من أجل عملك |
Bütün şu yayıncılık operasyonu güzel bir kılıf. | Open Subtitles | عملية النشر الكاملة هو غطاء عظيم |
Kablolar bakır kılıf ile korunuyor. | Open Subtitles | كل من هذه الأسلاك محمية بواسطة غمد النحاس |
Boru değil, bir kılıf. | Open Subtitles | انه ليس انبوب انه غمد |
Tüm bu bina sondaj uygulaması için uydurulmuş bir kılıf. | Open Subtitles | المبنى بأكمله ما هو إلا واجهة لعملية الحفر |
Köle liderleri kendi devrimlerinin ana hatlarını belirlemek için zenci büyüsü ayinlerini bir kılıf olarak kullandılar. | Open Subtitles | قامت قيادات العبيد بحفلات الشعوذة كغطاء للتخطيط لثورتهم |
kılıf boş. | Open Subtitles | الحافظة فارغــة. |
Muhteşem kılıf. Deckert misafir listesini yapar sadece kendi adamlarını davet eder. | Open Subtitles | التغطية الممتازة ، ديكيرت لديه قائمة ضيوف بالدعوات الوحيدة لأبناء بلده |