Muhtemelen beni isteyerek düş kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | أعرف أنك ربما لم تشأ أن تخذلني |
Olur mu hiç, evlat? Beni hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | تبا يا بني، لم تخذلني |
Beni hayal kırıklığına uğratmadın ama seni görmek istiyordum. | Open Subtitles | لم تخذلني لكن أحب رؤيتك |
- Hayır, hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | لم تخذله بحق الجحيم - ! |
Oğlunu hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | أنتي لم تخذلي ابنك |
Sanki sen hiç kimseyi hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | وكأنك لم تخذلي أحداً من قبل؟ |
Hayır, beni hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | لا، انت لم تخذلني. |
- Tim, beni hayal kırıklığına uğratmadın, tamam mı? | Open Subtitles | تم انت لم تخذلني .. |
Beni hayal kırıklığına uğratmadın Fink, Lou'yu da. | Open Subtitles | أنت لم تخذلني ولا حتى "لو". |
Beni hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | لم تخذلني |
Beni hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | لم تخذلني |
Hank, beni daha önce hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | هانك), أنت لم تخذلني بعد) |
- Hayır hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | أنت لم تخذلني |
Sen oğlunu hayal kırıklığına uğratmadın. | Open Subtitles | لم تخذلي ابنك |