Sadece burada, Nil'in taşkın ovası boyunca çölün ısısı yumuşatılır ve kıraç kum zengin çiftliğe dönüşür. | Open Subtitles | أقيمت على ضفافه فبفضل النيل أصبحت الصحراء القائظة الطف جواً وتحولت الرمال القاحلة إلى تربة زراعية خصبة |
O kıraç tepede fazla yiyecek kalmamıştır. | Open Subtitles | لابد وأنه لم يعد لديهم ما يكفي من طعام على تلك القمة القاحلة |
kıraç görünümlü sanki hayatın korkutucu ve kasvetli uçurumuyla çevrilmiş bir ada gördüler. | Open Subtitles | رأوا أرض قاحلة ممتدة مثل أسوار الحياة ملامح جرف فظيع ومنحدر قاتم |
kıraç ve rüzgârlı sahiller, kıraç ve rüzgârlı dağlar, kıraç ve rüzgârlı- | Open Subtitles | شواطئ قاحلة ومجتاحة بالرياح، جبال قاحلة ومجتاحة بالرياح |
Asit yağmuru, kıraç arazi ve zehirli su bıraktı. | Open Subtitles | والأرض أصبحت جرداء بسبب الأمطار الحمضية ؟ وتسممت المياه |
Bölgelerde ne varsa kıraç ve rüzgârlıdır. | Open Subtitles | كلّ شيء في المنطقة قاحل ومُجتاحًا بالرياح |
O kıraç tepede fazla yiyecek kalmamıştır. | Open Subtitles | لابد وأنه لم يعد لديهم ما يكفي من طعام على تلك القمة القاحلة |
İlkçağ dünyasının kıraç topraklarını kasıp kavurdu. | Open Subtitles | وأكتسح الأراضي القاحلة للعالم القديم. |
Bu kayalık çöller aldatıcı bir güzellğe sahip olabilir ama bu kadar kıraç haldelerken pek az yaşam barındırabilirler. | Open Subtitles | قد يكون لهذه الصحاري الصخرية جمال خادع إلا أنَّها عندما تُصبح جرداء هكذا .لا يُمكن إلا لبضع أشكال الحياة أن تصمد |
Onsuz dünya kıraç. | Open Subtitles | بدونه، هذا العالم قاحل |