Yaptığım şey düşük frekansları kırmızıyla, en yüksek frekansları maviyle ve ortancaları yeşille renklendirmekti. | TED | ما فعلت هو أني لوّنت الترددات المنخفضة بالأحمر والترددات العالية بالأزرق، والترددات المتوسطة بالأخضر. |
Dini bayramlar kırmızıyla işaretli. Böylece onları görmek kolay oluyor. | Open Subtitles | الأعياد المقدسة ستجدونها معلمة بالأحمر سيكون من السهل تحديدها |
İşte benim şehrimin New York'un sel baskınlarını kırmızıyla gösteren bir haritası. | TED | وفيما يلي خريطة لمدينتي، مدينة نيويورك ، مع عرض غمر باللون الأحمر. |
Aslında hediyeyi görebiliriz, burada kırmızıyla gösteriliyor şu an erkekten dişiye aktarılıyor. | TED | يمكننا في الواقع أن نرى الهدية تظهر هنا باللون الأحمر وقد عبرت من الذكر إلى الأنثى. |
Anlatıcı: Dizin kelimeleriyle ilgili bir diğer örnek, kırmızıyla işaretlenmiş. | TED | الراوي: هذا مثال اخر عن صفحة فيها كلمات مسردة، مظلله بالون الاحمر. |
Bile bile tahtaya kırmızıyla yazmayalım. | Open Subtitles | لا يمكننا إستحداث قضايا غير محلولة بمحض إرادتنا |
Bir aura oluşumuyla başlayan migreni olan hastalarda kırmızıyla gösterilen, beyne doğru 3 ile 5mm ilerleyen bir bant halinde uyarılmış nöronları vardır. | TED | والمرضى الذين يعانون من الصداع النصفي الذي يسبقه هالة لديهم عصابة من الخلايا العصبية المتحمسة -- وهذا مبين في الأحمر -- و التي تتحرك بنسبة ثلاثة إلى خمسة مليمترات في الدقيقة نحو منتصف الدماغ. |
Evet, peki hani şu mavi kabloyu kırmızıyla değiştiremez misin, daha güçlü hale getiremez misin? | Open Subtitles | نعم، لكن ألا يمكنك إبدال السلك الأزرق بالسلك الأحمر و تقوي من موجته؟ |
Konvoyun rotası Küba'dan İspanya'ya kadar kırmızıyla çizili. | Open Subtitles | مسار الأسطول من كوبا إلى أسبانيا هنا، بالأحمر |
Posta kutularını kırmızıyla telgraf hatlarını yeşille işaretledim. | Open Subtitles | أعمدة البريد بالأحمر أسلاك التلغراف هي الخضراء |
2010'da bir grup patlama, kırmızıyla işaretlenmiş ve 2016'da da iki saldırı, yeşille işaretlenmiş. | Open Subtitles | هذه المجموعة من عام 2010 هنا بالأحمر و الهجمتان من عام 2016 بالأخضر , لقد وفرت حجة غياب |
Bazı moleküller kille etkileşmekten hoşlanır. Örneğin, burada kırmızıyla gösterilen RNA gibi --DNA'nın bir akrabası-- --bilgi taşıyan bir molekül-- Buraya gelip bu kilin yüzeyiyle etkileşiyor. | TED | تفضل أنواع معينة من الجزيئات أن تتحد بهذا الصلصال. على سبيل المثال، في هذه الحال، RNA٫ المعروض بالأحمر - إنه قريبٌ من الـ DNA- إنه جزئ معلوماتي - يمكنه أن يتقدم ويبدأ بالاتحاد بسطح هذا الصلصال. |
kırmızıyla belirtilmiş olmalı. | Open Subtitles | ربما تكون مدوّنة بالأحمر |
Burda kırmızıyla gösterilen yer prefrontal korteks. | TED | هنا لدينا قشرة الفص الجبهي وهي مضاءة باللون الأحمر |
Ama ağırdan alın ve kırmızıyla değil yeşille düzeltin çünkü kırmızı öğretimde kaygı yaratır. | Open Subtitles | لكن يهتم بمصلحته فوق كل شيء. لا نصحح باللون الأحمر, بل بالأخضر لأن الأحمر يقلق المتعلم. |
Ancak bugün onları, beyinlerinin bir kısmı olan ve limbik sistem olarak adlandırılan bölümün gelişimi ışığında anlamaya çalışıyoruz, şimdi arkamdaki slaytta size kırmızıyla ve aynı zamanda elimdeki beyin üzerinde limbik sistemi göstereceğim. | TED | لكن نحاول الآن أن نفهم ذلك في ظل التطورات في جزء من دماغهم يسمى الجهاز الحوفيّ سأريكم الجهاز الحوفيّ باللون الأحمر في الصورة خلفي، وعلى هذا الدماغ أيضا. |
kırmızıyla belirtilen hat... saldırıya en açık hat. | Open Subtitles | الآن قام بالتركيز ان الخط الاحمر الاضعف في حال هوجم |
Burada, ekranda görebileceğiniz üzere, ...o akşam izlediği yolu kırmızıyla gösterdim ve uğradığı yerleri işaretledim. | Open Subtitles | كما ترون في الشاشة هنا أشرت إلى طريق سفره باللون الاحمر لمواقع مختلفة قام بزيارتها ذلك اليوم |
Daimi buz sınırı kırmızıyla gösterilmektedir. | TED | الجليد الدائم معلّم باللون الاحمر. |
"Bile bile tahtaya kırmızıyla yazmayalım" | Open Subtitles | لا يمكننا إستحداث قضايا " " غير محلولة بمحض إرادتنا |
kırmızıyla gösterilen dominant dişi ve diğerleri arasındaki tek fark dişi için engelin yüksekliği, yani yolu geçmekten duyulan risk birazcık daha yüksek ve bireyin hareket kuralındaki bu küçük farklıklık gözlemlediğimiz şeyi açıklamaya yetiyor, yani dominant dişinin grubunu yola yönlendirmesi ve daha önce geçmeleri için yolu diğerlerine vermesini. | TED | إن الاختلاف الوحيد بين الأنثى المسيطرة، مبين هنا في اللون الأحمر، و الأفراد الأخرى، هو أن بالنسبة لها، ارتفاع العائق، و هو في الحقيقة الخطر الذي يتم إدراكه و الذي يمثله الطريق، هو فقط أعلى بقليل، و هذا الاختلاف الضئيل في قاعدة تحرك الفرد كافي لتفسير ما نرصده، أن الأنثى المسيطرة تقود مجموعتها إلى الطريق ثم تفسح المجال للحيوانات الأخرى لكي يعبروا أولاً. |
Bak, şarap uzmanı değilim ama eminim kırmızıyla beyazı karıştırırsan pembe şarap elde edersin. | Open Subtitles | إنظري , أنا لستُ خبير نبيذ, لكني متأكد جداً تخلطين الأحمر و الأبيض تحصلين على زهرة. |