- Hayır hiç kimse kalbimi kırmayacak. - Kabul et, Her zaman bunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | ـ لن يكسر أحد قلبي ـ إعترف بذلك ، إنك تفكر به باستمرار |
Cipe zarar vermek istemiyor, dolayısı ile kapsülü kırmayacak. | Open Subtitles | هو لا يريد الاضرار بها ، لذلك فهو لن يكسر الكبسولة |
Bo'yu götürmek zaman döngüsünü kırmayacak. | Open Subtitles | إنَّ أخذ "بو" من هنا لن يكسر الحلقة الزمنية |
Çenekıran. - Hiçbir şey kırmayacak. | Open Subtitles | كاسر الفكّ ـ لن يكسر اي شيئ |
Bacağını kırmayacak. | Open Subtitles | هل لن يكسر قدمه |