Ama anne istiridye göz kırptı ve sadece ağır kafasını salladı. | Open Subtitles | لكن الأم المحار غمزت بعينها وحركت رأسها الثقيل |
Dur. Sanırım gözlerimi kırptım. Gözlerini kırptı. | Open Subtitles | انتظر لحظة , أظن أنني قد غمزت , هل غمزت أظن أنني غمزت لثانية |
Gözünü kırptı, gözünü kırptı. Kız da gözünü kırptı. | Open Subtitles | هو رمش وهي رمشت انظر الي هذا |
Henüz değil, ama daha yeni göz kırptı. | Open Subtitles | ليس بعد،لكنّه فقط رمش. |
Sonny Liston'a vurduğum an bütün insanlar gözünü kırptı o yüzden görmediler. | Open Subtitles | عندما أصبت سوني ليستون كل هؤلاء الناس تراجعت ، لذلك لم يروا ذلك. |
Sınıfta ateşli bir değişim öğrencisi var ve bugün bana göz kırptı. | Open Subtitles | هناك طالب التبادل الأجنبي المثير الذي غمز ليّ اليوم في الصفِ. |
Birincisi için göz kırptı, aletini kesen içinse kaş çattı. | Open Subtitles | طرفت عينه حين قلت الطريقة العلوية وعبس حين قلت الاختراق عبر خصيتيه |
"Fail, iki gözkapağı kırptı." | Open Subtitles | مرتكب الجريمة أغمض" "جزئين من جفون عينيه. |
Şu tuhaf herif bir kez gözünü kırptı. | Open Subtitles | ذلك الرجل الغريب لم يرمش أبداً |
Bu arada profilini kaldırmadan önce 300 kişi sana göz kırptı. | Open Subtitles | بالمناسبة لديك 300 غمزة عندما تفقدت صفحتك |
Bana, "Tanıştığıma çok memnun oldum." dedi, sana göz kırptı. | Open Subtitles | "قالت لي "سعيدة للقائنا وحصلت أنت على الغمزة |
Tanrım, bana göz kırptı. | Open Subtitles | يا إلهى لقد غمزت لي |
Bunu gördün mü? Bana göz kırptı. | Open Subtitles | أرأيت ذلك, لقد غمزت لي. |
Az önce göz kırptı. | Open Subtitles | لقد رمش بعينيه. |
Bana göz kırptı. | Open Subtitles | لقد رمش عينه لي |
- İzlanda'da gözünü kırptı. | Open Subtitles | انه تراجعت في أيسلندا. |
Sadece 15 dakikadır buradayız ve otel görevlisi sana göz kırptı, yani sevişmeden bahsetme bile. | Open Subtitles | لقد كنا هنا فقط 15 دقيقة والبواب غمز بعينه عليك إيحائيا، حتى لا تشكو من نقص بك من فرصة. |
Anlıyor musun? Göz kırptı. | Open Subtitles | لقد تواصلت معي للتو، لقد طرفت بعينيها |
Önce bir çift, sonra bambaşka bir çift gözkapağı kırptı. | Open Subtitles | أغمض جزءا واحدا, ثم جزء آخر مختلف كليا. |
Bize göz mü kırptı sence? | Open Subtitles | هل بدا وكأنه يرمش لنا؟ |
Bana baktı, gülümsedi ve göz kırptı, arkasında bir şey saklıyordu. | Open Subtitles | نظر الى بابتسامة وهو يغمز وكان يخبىء شيئاً خلف ظهره |
- Araba bana göz kırptı. - Sana bir yarış arabası göz kırptı. | Open Subtitles | السيارة غمزتني سيارة السباق غمزتك |