Anaların doğurduğu insanların hayatı kısadır ve sefaletle doludur. | Open Subtitles | الرجل الذي يُولد من رحِم إمرأة، ولكن الوقت قصير لنعيشه وهو مليء بالمأساة |
Çoğu hayvan için, çiftleşme oyunu hem kısadır hem de rekabete dayalıdır. | Open Subtitles | بالنسبة لأغلب الحيوانات فإن التزاوج قصير وعالي التنافس |
Bir polis için, kredinin ömrü kısadır. | Open Subtitles | بالنسبة إلى شرطي، الشهرة تعد أمراً قصير الأجل |
Ayrıca kadınların raf ömrü erkeklerinkinden daha kısadır, değil mi? | Open Subtitles | والعمر الأفتراضي للنساء أقصر من الرجال، أليس كذلك ؟ |
Gördüğümüz ışığın dalga boyu ses dalgalarına kıyasla o kadar kısadır ki bu kadarcık alana yaklaşık 50,000 ışık dalgası sığabilir. | Open Subtitles | والطول الموجي للضوء الذي نراه أقصر بكثير من الطول الموجي للصوت حتى أن ما يقارب الـ 50,000 موجة ضوئية |
Para uğruna hayatını riske atarsın ama hayat çok değersiz ve kısadır. | Open Subtitles | تخاطربحياتكمن أجلالمال، لكن الحياة عابرة وليس لها قيمة |
Spor çorabı giyer, kısadır ve tez canlıdır. | Open Subtitles | يرتدي جوارب رياضية. انه انتهازي وقصير . |
Elimizdeki en yüksek yağ oranına sahip bitkidir fakat bir kusuru var: kısadır. | TED | تمثل أعلى محتوى دهني يمكن أن نحصل عليه، و لكن بها عيباً و هو أنها قصيرة. |
Bu kadar kuzeyde, yazlar çok kısadır. | Open Subtitles | هنا في الشمال، الصيف قصير جداً |
140 derecelik fırında, 80 derece su sıcaklığıyla 25 dakika pişirmek kusursuz pembelik için, ne çok uzun, ne de çok kısadır, tatlım. | Open Subtitles | مائة و أربعون درجة بالفرن, حرارة الماء ثمانون درجة, و لمدة 25 دقيقة ليس لوقت طويل جداً, و لا قصير جداً مع اللمسة الوردية الممتازة, يا عزيزي |
Ancak ağırdır, idaresi zordur menzili kısadır. | Open Subtitles | "ولكنّه ثقيل وتصعب السيطرة عليه وامتداده قصير" |
Kuyruğu denge sağlama işlevi için çok kısadır. | Open Subtitles | ذيله قصير جداً ليعمل كحافظ توازن فعّال |
Çok kısadır, biliyorsun. | Open Subtitles | وهو قصير جدا فقط، كما تعلمون. |
O kısadır, ama büyüktür. | Open Subtitles | انه قصير ولكن كبير |
Ve orada yaz mevsimi çok kısadır. | Open Subtitles | وفصل الصيف قصير جداً |
Yani çok sık yaparsan, ömrünü kısaltmış olursun ve bu yüzden de normal bir erkeğin ömrü kısadır çünkü onlar... | Open Subtitles | ،لذا .. لذا إن فعلت هذا كثيرًا، فهو سيتجمع و يقصرّ من عمرك و لهذا السبب، المعدل العام يشيرّ ،أن الذكور يحظون بحياة أقصر |
Bir genci rahatça alabilir, bir trafik konisinden kısadır ve saatte 15 mille sürdüğünüz sürece neredeyse bir bisiklet kadar verimlidir. | TED | انها تتسع لمراهق واحد وهي أقصر من (مخروط المرور) وهي تقريبا بنفس فعالية الدراجة طالما أنك تقودها بسرعة 15 ميل بالساعة! |
Bir defa, bacakların herkesinkinden kısadır. | Open Subtitles | -حقًا . شيء واحدٍ، ساقاك تصبح أقصر ما سيقان أيّ أحد آخر. |
İnsan hayatı kendini üremeye adanmayacak kadar uzun, kendini zamanın sarmalında öğrenime vermek için de çok kısadır. | Open Subtitles | "حياة البشر أطول بكثير من أن تُكرّس للتناسُل" "إلّا أنّها أقصر بكثير من أن تكرّس للتعلُّم في اللولب الزمنيّ" |
Magazin yazılarının ömrü kısadır. | Open Subtitles | الشهرة الأدبية عابرة |