Pierce bir eş ve çocuk almakla kalmamış ayrıca eskisinden 10 santim daha kısalmış. | Open Subtitles | لم يصبح فقط لبيرس زوجة وأولاد ولكنه أصبح أقصر من المعتاد بأربعة بوصات. |
Her kurbanla kaçırmaların arası kısalmış. | Open Subtitles | الوقت بين الاختطافات يصبح أقصر مع كل ضحية |
Sakalımı basarım, son görüşmemizden beri kısalmış, genişlemişsin. | Open Subtitles | بحقّ لحيتي، أصبحتَ أقصر وأعرض مذ رأيتك آخر مرّة |
Protokol kısalmış olabilir fakat insan kafası ipucu açısından oldukça zengin. | Open Subtitles | الاجرائات ربما تكون أقصر ولكن الرأس البشرى مازال يقدم وفره من الأدله |
Vay, şortlar bu günlerce iyice kısalmış. | Open Subtitles | ياللهول البناطيل القصيرة أصبحت أقصر هذه الأيام |
Sakalımı basarım, son görüşmemizden beri kısalmış, genişlemişsin. | Open Subtitles | ... بِحق لحيتي صِرتَ أقصر وأعرض ... منذ لقائنا الأخير |
Uyku döngüsü kısalmış. | Open Subtitles | دورات النوم أقصر. |
Uyku döngüsü kısalmış. | Open Subtitles | دورات النوم أقصر. |