İngiltere'nin kıskanç düşmanının yeğeni yerine bir hizmetçiden çocuk peydahlamanı yeğlerim. | Open Subtitles | أفضل وغدا تنجبه خادمة على مضاجعة ابنة أخت ملك عدو غيور |
Sen kıskanç pappy edildi , kendini bir uğur var | Open Subtitles | , أنت كنت غيور لأن الوالد حصل لنفسه على عروس |
Külleri bile kalmaz. Bence bunu kıskanç bir tanrıça uydurdu. | Open Subtitles | لا تترك حتى رمادا أراهن أن إلاهة غيورة دبرت ذلك |
Onu beklemediği bir yerinden sertçe vurmalısın. kıskanç birisi mi? | Open Subtitles | صدميه بقوه ، إصدميه بسرعه، أهو من النوع الغيور ؟ |
Haydi ama. Eğer bu kadar kıskanç olmasaydı, sorun olmazdı. | Open Subtitles | بربك.ان لم يكن طفلاً غيوراً لن يكن هذا مشكلة كبيرة |
Fakat, meşakkatini kabul etmek için bu kadar kıskanç olmaya gerek yok, değil mi? | TED | لكنك لا تحتاج لذلك الكم من الغيرة حتّى تعترف أنّها متعبة فعلا. |
kıskanç bir amcık olduğunu ve onun başını belaya sokmak istemediğini söyle. | Open Subtitles | أخبريهم أنك ذات عضوي تناسلي غيور وأنّك لم تقصدي وضعها في مشكلة |
kıskanç koca ve karısının aşığının yumruklaştığı olayları duymuşsunuzdur. | Open Subtitles | أسمعت بحالات زوج غيور و زوجته المعشوقة و انهيار حياتهما ؟ |
Francisco kıskanç bir adamdır. | Open Subtitles | فرانسيسكو رجل غيور بعض الأحيان يظن أنكِ مخطئة |
Ya da Tanrının kıskanç, kana susamış, kinci olabileceğine inandığım kadar. | Open Subtitles | أم أن الله يمكن أن يكون غيور أو متعطش للدماء أو الانتقام |
Bu adam da o kadar kıskanç ki, onu kaybetmektense, öldürür. | Open Subtitles | هذا الرجل غيور جداً .إنه سيقتل بدلاً من فقدها |
Anlarsınız, başlarda, istemese de, deli gibi kıskanç olacak ve size çok gücenecektir. | Open Subtitles | أنها غيورة جداً فى البداية وستضايقكِ بقسوة |
Anlarsınız, başlarda, istemese de, deli gibi kıskanç olacak ve size çok gücenecektir. | Open Subtitles | أنها غيورة جداً فى البداية وستضايقكِ بقسوة |
Her zaman çocuklar gibi kıskanç oldun. | Open Subtitles | دائماً كنت غيورة وتملكيّة بطبيعتك منذ أن كنت طفلة |
- kıskanç kocalar için yaş sınırı yok. - Hayır, babam yapmaz! | Open Subtitles | لا يوجد مدى عمرى للزوج الغيور لا,ليس والدى |
Kocanızın kıskanç biri olup olmadığını bilmek istiyor. | Open Subtitles | إنه يريد أن يعرف إذا كان زوجك من النوع الغيور يا سيدتى |
Büyükannem bunu buraya saklamış olmalı, ...çünkü ikincisi kocası çok kıskanç biriydi. | Open Subtitles | جِدّتِي من المؤكّد أنها خبّئتها، لأن زوجُها الثاني كان رجُلاً غيوراً للغاية. |
Diğer yarısına ise eşinin sadık olduğunu ancak kocasının çok kıskanç olduğunu söyledik. | TED | وللنصف الآخر قمنا بإخبارهم أن زوجته وفية للغاية ولكن زوجها شديد الغيرة |
Dün gece bir randevuya gittim, ve kıskanç olanlardan biri suratımı parçaladı. | Open Subtitles | ذهبت بموعد غرامي الليلة الماضية و واحدة منهم شعرت بالغيرة فمزقت وجهي |
- Pekala. Mızmız, güvensiz, kıskanç gibi beni kıçımdan vuran bebeksin. | Open Subtitles | انت شخص متذمر , غير واثق بنفسك تغار مثل الطفل الصغير |
O kadar kıskanç motorcular var ki kadınlarına ters baksan bile öldürürler. | Open Subtitles | أعرف بعض الدراجين الغيورين جداً، فقط إذا نظرت إلى فتاته، سوف يقتلك. |
Ama kıskanç olmakla birinin mutluluğunu düşünmek arasında fark var, ilgi göstermek. | Open Subtitles | و لكن هناك فرق في كون الإنسان غيورا عن كونه يهتم بمصلحة الآخرين |
kıskanç bir şekilde beraber neye güldüklerini merak ederdim. | Open Subtitles | كثيرا ما تساءلت في غيرة عن الأشياء التي يضحكون عليها |
Günün her dakikasında aramaya başladığında kıskanç bir tip olduğunu anlamalıydım. | Open Subtitles | عندما بدأ يريد سماع كل شئ عن يومي كان عليَّ معرفة أنه يغار |
Hey, benle ilgili değil. kıskanç ve hırslı olan o. | Open Subtitles | مهلاً ، ليست أنا السبب هي الغيورة والقادرة على المنافسة |
Kızın yelkenlerini kendine saklasa iyi olur, çünkü ben çok kıskanç olabiliyorum. | Open Subtitles | حسناً، من الأفضل أن تبقي أشرعتها لنفسها لأني قد أغار جداً |
kıskanç olduğunu söyledin ve ben iyiyim? | Open Subtitles | لقد قلت بأنني كنت غيوره وأنا فعلا كذلك, حسنا؟ |
Onlar sadece kıskanç. Onların bacısı mükemmel değil! | Open Subtitles | انهم غيورين اخواتهم لم يحالفهم الحظ مثلها |