Hiç bir işaret yoktu ama o seni tamamen kıskanıyordu. | Open Subtitles | لم يكن لديك أي فكرة لكنها كانت تغار تماما منك |
Evet, Anna Caroline'i kıskanıyordu ve bir seçim yapmam konusunda üzerime geliyordu. | Open Subtitles | آنــا اصبحت تغار من كارولين واصرت على الاختيار بينهما |
Bir de sanırım Otto Bellman ile ilişkimi kıskanıyordu. | Open Subtitles | وايضا,اعتقد انه غيور جدا بشأن علاقتي مع سالفك اوتو بيلمان |
Prens Fayeen kuzeni Abboud'u kıskanıyordu. | Open Subtitles | حيث كان كان الأمير فايين غيور من ابن عمه عبود |
Eğer en iyisi ise, eminim ki diğer jimnastikçiler onu kıskanıyordu. | Open Subtitles | إذا كانت الأفضل، فأنا متأكد أن لاعبات الجمباز الأخريات كنّ يشعرن بالغيرة. |
Luke kıskanıyordu. Lider olmak istiyordu o yüzden beni attı. | Open Subtitles | (لوك) كان غاير منيّ أراد أن يبصح القائد، لذا طردني. |
Beni kıskanıyordu. | Open Subtitles | بعدها ،ضربتني لقد كانت غيرانة مني |
İnsanlar da bunu kıskanıyordu. | Open Subtitles | والناس كانوا فقط غيورين من ذلك |
- Yaşlı adamlar kıskanç olur. Şey, belki işi onu görmesine engel olduğu için kıskanıyordu ama | Open Subtitles | ربما كان يغار من الوقت الذي يستغرقه عملها ويمنعها من رؤيته |
Beyazlar onun gücünü, hızını kıskanıyordu. | Open Subtitles | الرجال البيض يحقدون على قوته وسرعته |
Anna'yı o kadar çok kıskanıyordu ki, ne zaman ona mektup yazsam.... ...onla telefonda konuşsam çılgınca ağlamaya başlıyordu. | Open Subtitles | كارولين كانت تغار بشدة من آنـا ودائما تبكي بهستيريا كلما اكتب لها رسالة او اكلمها على التلفون |
- Claire seni kıskanıyordu. | Open Subtitles | -روز, هل كنت تعلمين أن كلير كانت تغار منك -ماذا؟ |
Aksine o beni kıskanıyordu! | Open Subtitles | على العكس، هي من كانت تغار منّي |
Ben, sen ve ben ya da o ve ben tanıştıktan önce de sevmiyordu. Beni her zaman Nate ile olan geçmişimden dolayı kıskanıyordu. | Open Subtitles | لم تحبني من قبل أن أقابلك ، أو أقابلها "وقد كانت تغار من ماضينا أنا و"نيت |
Prens Fayeen kuzeni Abboud'u kıskanıyordu. | Open Subtitles | حيث كان كان الأمير فايين غيور من ابن عمه عبود |
- Bence onu hep kıskanıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان غيور دائماً |
- Bence onu hep kıskanıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنه كان غيور دائماً |
Bu kez adam, geç saatte eve döndüğünde, kadın ne merak ediyor ne de kıskanıyordu. | Open Subtitles | ...هذه المرة، عندما عاد إلى المنزل متأخرا ذات ليلة لم تكن تشعر بالقلق عليه أو بالغيرة |
Cuma gecesiyle, önemlibir maç vardı ve Miranda bir amigo kızı kıskanıyordu. | Open Subtitles | كان ليلة الجمعة، وكان لعبة كبيرة... وكان ميراندا بالغيرة من المشجع. |
Luke kıskanıyordu. Lider olmak istiyordu o yüzden beni attı. | Open Subtitles | (لوك) كان غاير منيّ أراد أن يبصح القائد، لذا طردني. |
Hayır. Tiny Marge'la onsuz takıldığım için biraz kıskanıyordu ama... | Open Subtitles | كلا، كانت غيرانة قليلاً من تسكّعي مع (تايني مارج)، لكن... |
Futbolcular öyle kıskanıyordu ki ne benim, ne de arkadaşlarım Trevor, Scotty ve Ling'in partilerine katılmasına izin vermiyorlardı. | Open Subtitles | لاعبوا كرة القدم كانوا غيورين جداً لم يدعوني و أصدقائي (تريفور)، (سكوتي) و (لينغ) نحضر حفلاتهم حتّى |
Şövalyelerden Prens Malagant, uzun zamandır kralın zaferini kıskanıyordu. | Open Subtitles | و لكن السلام لم يكن ليدوم أقوىفرسأنآرثر... الأمير مالاجانت ، كان يغار من مجد الملك لزمن طويل |
Hepsi Mark'ı kıskanıyordu. | Open Subtitles | لقد كانوا يحقدون عليه. |
Annem onu kıskanıyordu Mükemmeldi... | Open Subtitles | أمى تخرج ثعابيم من شعرها من الغيره .وأناأفكركمهذارائعا . |