ويكيبيديا

    "kıtanın" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • القارة
        
    • قارة
        
    • قارات
        
    • القاره
        
    • القارّة
        
    • للقارة
        
    • للقارّة
        
    • لقارة
        
    • قارتين
        
    • بالقارة دون
        
    • القارةِ
        
    Ancak keşfetme arayışı beni, kısa sürede gezegenin en uzak köşelerine, bu keşfedilmemiş kıtanın yeni, potansiyel girişlerini bulmaya savurdu. TED ولكن السعي وراء الاستكشاف سرعان ما قادني إلى أبعد زاوية في الكوكب، باحثًا عن مداخل محتملة لهذه القارة الغير مكتشفة.
    Daha güneyde, kıtanın kıyısında denizdeki buz örtüsü kırılmaya başlıyor. Open Subtitles جنوبا, وبالقرب من القارة يبدأ غطاء البحر الجليدي في التكسر
    Burası kıtanın iç kesimlerindeki yağmur ormanlarıyla alay edercesine uzanan buzul ve donmuş göllerin egemen olduğu bir dünya. Open Subtitles إنه عالم تهيمن عليه الكتل الجليدية والبحيرات المتجمده. و على نقيض الغابات المطيرة المورقة التي وجدت في داخل القارة.
    Eğer dünyaya bakarsanız, her kıtanın etrafındaki okyanusta metan hidrat var. TED إن نظرتم إلى العالم، لديكم هيدرات الميثان في المحيط حول كل قارة.
    Bu tarz bir görüntüde kıtanın farklılığnı gerçekten görebilirsiniz. TED ويمكنكم ملاحظة تنوع القارة من خلال صورة كهذه.
    Ve kıtanın en büyük ülkelerinden biri olan Nijerya'da bunu yapmaya başladık. TED وهذا ما بدأنا القيام به في واحدة من أكبر الدول في القارة ، نيجيريا.
    Ve bilirsiniz, komşu etkisi diye bir şey söz konusu, eğer kıtanın bir yerinde bir şeyler oluyorsa, sanki bütün kıtada oluyormuş gibi görünür. TED وكما تعلمون ، لديكم تأثر دول الجوار حيث إذا كان شيء ما يحدث في جزء من القارة ، يبدو كأن القارة بأكملها تتأثر .
    Afrika'da kıtanın en büyük iş alanı özel güvenliktir. TED في أفريقيا، أكبر موظِّف في القارة الآن هي القوات الخاصة.
    Fakat Bonaparte tüm kıtanın kontrolünü ele geçirene kadar durmadı. ve onun tüm bildiği savaşmaktı. TED لكن رفض بونابرت التراجع إلى أن يقوم بالسيطرة على القارة بأكملها، وكل ما كان يعرفه هو القتال.
    Hayalim şudur ki, genç Afrikalılar bu tüm kıtanın bizim yuvamız, bizim evimiz olduğunu anlayacaklar. TED حلمي بأن يبدأ الأفارقة الشباب بفهم أن كل القارة هي نسيجنا و بيتنا.
    Ruanda, kıtanın teknoloji merkezi olmaya karar veren bir ülke. TED و رواندا قررت أن تكون المركز التكنولوجي أو مركز تكنولوجي في القارة
    Eşcinsel Afrikalılar, eşcinselliğin kıtanın neredeyse tümünde suç olmasına karşın hâlâ var. TED لا يزال الأفارقة المتحررون موجودين، بالرغم من أن التحرر يجرم الآن في معظم أنحاء القارة.
    kıtanın tamamında gelişen değişimin bir parçasıydı. TED لقد كان جزءًا من التغيير المتنامي في جميع أرجاء القارة.
    Basit buluşlar birçok sanayide ekonomik ivmelenmeye yol açar ve bu kıtanın geleceği buna bağlı. TED إن الابتكار المقتصِد سبيل للتسارع الاقتصادي عبر العديد من الصناعات، ويعتمد مستقبل هذه القارة عليه.
    Şimdilerde Batı Antarktika, buzun 2000 metre kadar derinlikteki deniz tabanına oturduğu kıtanın parçası. TED الآن، غرب القطب الجنوبي هو جزء من القارة حيث يتركز الجليد في قاع البحر بقدر 2,000 متر عمق.
    İlk olarak daha Avrupalılar bu kıtanın varlığından haberdar olmadan çok zaman önce inşa edilmiş bir bina ile karşılaştık. Open Subtitles لاول مرة جئنا للبناء مبني منذ فترة طويلة قبل اوروبا عرف منذ وجود هذه القارة
    kıtanın fişinin takıldığı bir an varmış gibiydi ve ben bunu görmek istiyordum. TED يبدو الأمر و كأن قارة بأكملها يتم تشغيلها، فأردت رؤية هذا الأمر.
    Bu, sınırsız, kıtalar arası, iddialı, dışa odaklanmış, kendine güvenen kıtanın bir merkeziydi. TED كان هذا مركزًا واحدًا في قارة بدون حدود وعابرة للقارات، وطموحة وواثقة.
    Ama en önemlisi, üç kıtanın askeri kanunlarını öğrendim. Open Subtitles لكن الأهم هو إنني درست فنون القتال المنتشرة في 3 قارات
    Guajira Yarımadası'nda yerleşiriz, bu harika kıtanın tam ucunda. Open Subtitles نستقر فى شبه جزيره جوجيرا أهم نقطه فى هذه القاره العظيمه
    kıtanın içlerine olan yolculukları esnasında milyonlarca hayvana yiyecek sağlamanın dışında dünyanın en zengin habitatlarından birine hayat verirler. Open Subtitles بالسّفر داخل عمق القارّة فلن يزوّد هذا السمك الطعام لملايين الحيوانات وحسب بل سيجلبون الحياة أيضاً
    kıtanın kuzey ucundaki, Venezüella'nın Guajira Yarımadası. Open Subtitles شبه جزيرة جواجيرا في فينزويلا في النقطة الشمالية للقارة
    Ağaçlar hem bu kıtanın hem de tüm gezegenin... geleceği için hayati. Open Subtitles الأشجار أساسيّة للمستقبل بالنسبة للقارّة و بالطّبع إلى بقية الكوكب.
    Bunun arkasında her zaman sessiz ve kararlı olduğu düşünülen bir kıtanın düzenli bir şekilde gerçekleştirdiği hareket bulunuyor. Open Subtitles و كله بسبب الحركة البطيئة الثابتة لقارة و التي تم إعتبارها هادئة و ثابتة
    Vikingler iki büyük kıtanın birinin ateşten, diğerinin buzdan yapıldığını söyler. Open Subtitles الإسكندينافيين أخبروا عن وجود قارتين عظيمتين أحدهما مصنوع من النار و الآخر من الجليد
    kıtanın etrafını çevreleyen dev dalgaların önündeki tek engel, onlar. Open Subtitles إنها العوائق الوحيدة ،أمام طريق الأمواج العملاقة التي تُحيط بالقارة دون رقابة من الأراضي الأخرى
    Ayrıca kıtanın başka bir yerinde, buzda derin bir boşluk açmışlar. Open Subtitles حَفروا أيضاً عمود عُميق داخل الثلجِ في مكان آخر على القارةِ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد