Fakat Amistad'ı bu kıyılara sürekli ölüm tehdidi altında oldukları halde getiren | Open Subtitles | لكن بالنسبة للسنيور رويز و مونتيز الذين شقوا طريقهم نحو مقدمة السفينة و أوصلو السفينة لهذه الشواطئ |
Dünyanın sörf ustaları, on yılın kıyılara vuracak olan en büyük dalgalarını yakalamak üzere Hawaii'de toplanıyor. | Open Subtitles | نُخبة راكبي الامواج في العالم إجتمعوا في هاواي، لركوب بعضاً من الامواج الكبيرة التي تضرب تلك الشواطئ لاكثر من عقد |
Onları Kara Kıta'dan koparıp bu kıyılara getirdikleri zaman atalarına hazırlanmak için şans verilmiş miydi? | Open Subtitles | هل حظى أسلافهم بفرصة ليتهيّئوا عندما تمّ سلبهم بالقوة من قارتهم السوداء و أدى ذلك إلى مجيئهم إلى هذه الشواطئ ؟ |
Anne ayılar, yemek bulabilmek için yavrularını karın erimeye başladığı aşağıdaki kıyılara götürmeli. | Open Subtitles | للعثور على الطعام، يجب أن تقود الأمّهات أشبالها للأسفل للساحل حيث سيكون الثلج في مرحلة الذوبان بالفعل |
Mayıs ayında, bozayılar somonların gelmesini beklerken yiyecek bulmak için kıyılara inerler. | Open Subtitles | في مايو، تنزل الدببة الشهباء للساحل للبحث عمّا تأكله بينما ينتظرون وصول السلمون |
John Hawkins bu kıyılara eşitlik, özgürlük, kardeşlik adına tepenin üzerinde bir şehir inşa etmek için geldi. | Open Subtitles | جاء جون هوكينز لهذه الشواطئ ليبنيها وهي مدينة تقع على التل تعتنق المساواة والحرية والإخاء |
Karşı kıyılara nasıl ulaşacağız? | Open Subtitles | كيف نصل إلى تلك الشواطئ الأخرى؟ |
Ama mademki dünyanın sınırındaki esrarengiz ve tekin olmayan kıyılara gitme cesaretini göstereceksiniz öyleyse... o suları iyi bilen bir kaptana ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | لكن إن ذهبتم وتحدّيتم الشواطئ الغريبة والمطاردة في نهاية العالم... فسوف |
Sen kazanan olmuştur Eğer geldiğimden beri bu kıyılara, ama sormak zorunda ... | Open Subtitles | , أنت كنت تربح منذ وصلت لهذه الشواطئ |
Bu akıntı kıyılara doğru çekiliyor. | Open Subtitles | هذه المياه الباردة تشقّ طريقها للساحل |
Gus'ı da alıp terk edeceğim burayı... yukarı kıyılara çıkarım, bulunması zor bir yere. | Open Subtitles | أذهب للساحل أو أيّ مكان لايجدني فيه أحد |