Bir şişe kızılcık suyu için mi itiraf ettim? ! | Open Subtitles | أنا اعترفت من أجل زجاجة من عصير التوت البري ؟ |
Danny kızılcık alsın. | Open Subtitles | داني يُمْكِنُ أَنْ تذْهبَ وتجلب التوت البري. |
Kızlar sizin kızılcık suyundan fazlasına ihtiyacınız var. | Open Subtitles | يا فتيات يجب أن تحصلا على أكثر من عصير التوت البري. |
Çay ısmarlıyorsun ve o da sana kızılcık suyumu getiriyor. | Open Subtitles | طلب من ذلك الغبي أن يحضر لكِ الشاي فيأتي لكِ بعصير التوت |
Bu yıl prinç dolması yapmayı düşünüyorum ayrıca ev yapımı kızılcık sosu, rulo... | Open Subtitles | أنا أفكر في حشو الأرز هذا العام بالأضافة الى توت بري صناعة بيتية |
Evet, arkadaşım çay istemişti ama siz ona kızılcık suyu getirdiniz. | Open Subtitles | أجل, صديقتي طلبت الشاي وأنت أحضرت لها عصير التوت |
Tamam. kızılcık sosu, pilav, püre. | Open Subtitles | حسناً، التوت البرّي المطبوخ، حشوة، بطاطس |
Ve çok özel kızılcık sosumu tatmaya hazır olun. | Open Subtitles | وإستعدوا لتذوق التوت البري الخاص الذي سأصنعه لكم. |
Bir kızılcık suyu alabilir miyim lütfen? | Open Subtitles | ممكن أن أحصل على عصير التوت البرّي, رجاءً ؟ |
Babam ve amcam Joe onun için çalışmıştı. Eğer bu defa da içine fazla kızılcık suyu koyarsan Anthony, sana yemin ederim soysuz ailendeki herkesi öldürürüm. | Open Subtitles | أقسم إذا وضعت الكثير من عصير التوت هذه المرة سأقتل عائلتك كلها |
Yeni kocam ve bu aptal hava alanında, 10 Dolar 55 Sent olan kızılcık sulu votka... | Open Subtitles | زوجي الجديد و فودكا التوت الذي كلفنا 10.50 من البار الذي في المطار .. ِ |
Evet harika olur ben ve kendim kızılcık şerbeti yapıyoruz. | Open Subtitles | نعم , سيكون هذا رائعاً أنا و نفسي نعد الحلوى التوت البري |
Evet, biraz kızılcık karıştırdım. | Open Subtitles | أجل، وضعت معه قليلاً من عصير التوت البري |
Marshall kızılcık sosunu hazırlıyor musun? | Open Subtitles | أوه، مارشال هل تعمل على صلصة التوت البري؟ |
Ne yani, biraz kızılcık suyu içtim diye mi? | Open Subtitles | ماذا إذاً , أحتسي القليل من عصير التوت البري ؟ |
Bir hafta içinde görüşürüz. Ben boyuna kızılcık suyu içeceğim. | Open Subtitles | سنرى بعضنا البعض في غضون أسبوع أنا سأشرب طن من عصير التوت البري |
Artık kızılcık suyu için yer yok. | Open Subtitles | الآن ، لا توجـد غـرفة لعـصيـر التوت البـّري |
Votka ve kızılcık şerbetinin neresi Gotik? | Open Subtitles | و ما القوطي في شرب الفودكا مع شراب التوت البري؟ |
kızılcık marmeladı mı yapacaksın yoksa kızılcık kompostosu mu? | Open Subtitles | هل ستقدمين لنا جلي التوت البري أم صلصة التوت البري؟ |
Votka, kızılcık, taze greyfurt suyu. | Open Subtitles | فودكا ، توت بري عصير فاكه الكريب الطازجة |
Yağ Parçalayıcı diyet. 72 saat sadece kızılcık suyu içiyorsun. | Open Subtitles | هو يُدْعَى إحمرار الشاطئِ الجنوبيِ السمينِ، وكل شرابك ستشعر أنه عصير توت برى لمدة 72 ساعة |