Bizden 10 adam al ve kızın evine git. | Open Subtitles | خذّ معك عشرة رجال محليين و إذهب إلى منزل الفتاة |
Peki, biz bu kızın evine gidip ne diyeceğiz? | Open Subtitles | ماذا ، هل سنذهب الي منزل الفتاة لنقول ماذا؟ |
Hadi ama! Şu günlerde bir kızın evine gidiyorsun ve hemen büyük bir suç oluyor. | Open Subtitles | بربّك، تذهب لمنزل فتاة في الوقت الحاضر، ويتمّ إعتباره كجريمة فيدراليّة أو ما شابه. |
O küçük kızın evine gidiyor olman çok güzel. | Open Subtitles | من اللطيف أن تذهب لمنزل فتاة صغيرة |
Babasıyla birlikte kızın evine devamlı yüzmeye gidiyorlar. | Open Subtitles | وهو يذهب طوال الوقت مع والده لمنزلها للسِباحة هو يُحبها |
Bu yüzden, sana önerim kızın evine yakın bir yer tutmalı demek istiyorum. | Open Subtitles | لذا.. كان اقتراحي أن علية أن يحصل على مكان قريب إلى بيتها |
Bir kız arkadaşım var ama başka bir kızın evine gidiyorum... | Open Subtitles | عندي صديقة .. ولكني ذاهب إلى منزل بنت .. ِ |
O kızın evine gitmiş. Şu çılgın olan. | Open Subtitles | عاد إلى منزل تلك الفتاة المجنونة |
Adli tıp ekiplerini kızın evine ve bölgeye gönderiyoruz. | Open Subtitles | لقد أرسلنا رجال الطب الشرعي إلي منزل الفتاة وإلي الموقع |
Robert Earl buradan sağa döndü... hala kızın evine doğru gidiyorlardı. | Open Subtitles | روبرت إيرل فعله بحق... ... لقد توجه نحو منزل الفتاة |
Bir kızın evine meyve-sebze sıkmaya gidiyorum. | Open Subtitles | انا ذاهب لمنزل فتاة لصنع بعض العصير |
Meyve sıkmak için bir kızın evine gidiyorum da. | Open Subtitles | انا ذاهب لمنزل فتاة لصنع بعض العصير |
Neyse dışarı çıktık, biraz bir şeyler içtik, kebap yedik sonra direkt kızın evine gidip vuruşmaya başladık. | Open Subtitles | خرجنا وشربنا بعض الكؤوس وأكلنا بعض الكباب وعدنا بعدها لمنزلها وبدأنا إقامة العلاقة وقد بدأت باقاع جميل |
Belki de kızın evine gitmeleri daha iyi olur. | Open Subtitles | ربما يجب أن يذهبا لمنزلها |
Bir araba kazasında öldü ve ardından iki gün sonra teyzesi temizlemek için kızın evine gider ve şu işe bakın ki Misty Mountains hayatta ve iyidir. | Open Subtitles | نعم، لقد ماتت بحادث سيارة وبعدها بيومين دخلت خالتها بيتها لتنظّف المكان |
İkinci gün kızın evine postayla gönderdi | Open Subtitles | ثم ارسله بالبريد الى بيتها |
Bir kız arkadaşım var, ama başka bir kızın evine gidiyorum. | Open Subtitles | عندي صديقة .. ولكني ذاهب إلى منزل بنت .. ِ |
O kızın evine yaklaşmadım bile. | Open Subtitles | كلاّ. لم أكن في أيّ مكان قرب منزل تلك الفتاة! |