Asher Hornsby dersten önce dudaklarını kenetlemiş ama kız arkadaşına değil. | Open Subtitles | آشر هورنسبي شوهد يقفل شفتاه قبل الدرس لكن ليس مع صديقته |
Bunlardan birini tekrar kız arkadaşına götür, Babs. | Open Subtitles | تناول عنقود من هذه المجموعه لصديقتك بابس |
Bak, istediğini yapıyorum. Değerli kız arkadaşına göz kulak oluyorum. | Open Subtitles | اسمع, أنا أقوم بما أردته أنا أقوم بحماية حبيبتك الغالية |
Belki zarfı kız arkadaşına yalatmıştır. | Open Subtitles | ربما قال لصديقته ان تضع لعابها على الظرف |
Ve bir hafta önce ondan ayrılmaya çalıştığında Tessa onu kız arkadaşına söylemekle tehdit etmiş. | Open Subtitles | وأنّ عندما حاول الإنفصال عنها قبل أسبوع، لقد هدّدت بالذهاب لإخبار خليلته. |
kız arkadaşına iyi geceler dile. Yarın burada olacağına eminim. Olacağım. | Open Subtitles | قل ليلة سعيدة لحبيبتك أنا متأكدة أنه سيكون هنا غداً |
Sana ve kız arkadaşına öyle davrandığım için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | و أعتذر عن الطريقة التي عاملت بها خليلتك |
Oda arkadaşımın kız arkadaşına aşık olduğum yetmiyormuş gibi ha bu arada bence biliyor, ne zaman odada yalnız kalsak, aramızdaki şu tuhaf enerji var. | Open Subtitles | أنا عاشق لصديقة شريك غرفتي. كلّمرّةنكونفينفسالغرفة, هناك طاقة غريبة بيننا. |
kız arkadaşına onu aldattığını söylediğim bir adam bana vurdu. | Open Subtitles | ضرب رجل لي لأنني قلت صديقته انه الغش على بلدها. |
masasına bakıyor, 40 yaşındaki kız arkadaşına bu akşam evlilik teklif etmeyi düşünüyor ve bunun mükemmel olmasını istiyor | TED | وهو ينظر إلى طاولته. ويخطط إلى يتقدم هذا المساء طالبا الزواج من صديقته منذ أربع سنوات. ويريد أن يكون الأمر مثاليا. |
İki saniye sonra... eski kız arkadaşına rastladı ve onunla çıkmaya başladı. | Open Subtitles | وبعد قليل ذهب ليقابل صديقته القديمة وبدأ يخرج معها |
Sana kız arkadaşına yazmanı söylediğimde, ona, kendisini sevdiğini de söylemeni kastetmiştim. | Open Subtitles | عندما قلت بأنك يجب أن تكتب لصديقتك فقد قصدت أنك يجب أن تخبرها أيضاً بحبك لها |
İnsan iki yıllık kız arkadaşına yaş gününde içinde nişan yüzüğü olmayan bir kadife kutu vermez. | Open Subtitles | أنت لا تعطي لصديقتك منذ سنتين علبة مخملية صغيرة في عيد الميلاد ولا يوجد فيها خاتم خطبة |
Aman benim Narutom büyümüşte kız arkadaşına bir şeyler de ısmarlarmış.. | Open Subtitles | تدعو حبيبتك إلى العشاء؟ لقد أصبحت ذكياً بل شك |
Aslında o zamanlar kız arkadaşına bir parti hazırlıyordu. | Open Subtitles | في الواقع، كان يخطّط لإقامة حفلة لصديقته في ذلك الوقت |
Biri arabasını çalıp, ...kız arkadaşına çarptı ve arabayı yerine mi koydu? | Open Subtitles | أسرق أحد ما سيارته و صادف أن دهس خليلته ثم أعاد السيارة لمكانها؟ |
kız arkadaşına çok terbiyesiz ve alçaltıcı şeyler yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد فعل بعض الأمور الشريرة والتصرفات المذلّة لحبيبتك |
Çünkü sen topu asla küçücük köpek kız arkadaşına vermezsin. | Open Subtitles | لأنّك لا تعيد الكرة أبداً إلى خليلتك الكلبة |
kız arkadaşına Wade adına bir buket gül gönderdim. | Open Subtitles | لقد أرسلت لصديقة ويد دزينة من الوردِ منه |
kız arkadaşına söyleyeceğin bir şey varsa bu gece söylesen iyi edersin. | Open Subtitles | لديك أي شيء تريد أن تقوله لفتاتك من الأفضل لك قوله الليلة |
Kötü bir polis kız arkadaşına tecavüz etmeye çalıştı ve sen de onu korumak için polisle dövüştün. | Open Subtitles | شرطي فاسد حاول ...اغتصاب صديقتك الحميمة وأنت قاتلته لتحميها |
Doğru peruk, elbise ve hareketlerle... onun kız arkadaşına benzeyebilirsin, böylece eve girersin. | Open Subtitles | بالباروكةِ الصحيحةِ , ملابس, ، أنت يُمْكِنُ أَنْ إنظري جيدا للصورة لتتشبهي بصديقته لتتمكني من دخول البيت |
Yoksa kız arkadaşına diğer kız arkadaşlarını söylerim. | Open Subtitles | أو سأخبر عشيقتك عن عشيقاتك الأخريات |
Burchell'in kız arkadaşına sesli mesaj bırakılmış, duydun mu? | Open Subtitles | أسمعت بأن المراقبة التقطوا رسالة هاتفيّة تركها (فوغ) لخليلة (بورتشيل)؟ |
Bu belki de kız arkadaşına yapabileceğin en güzel şey. | Open Subtitles | و ربما هذا اجمل شئ يمكنك القيام به مع صديقتك |
Ya da bir bana, bir ona, iki tane de kız arkadaşına. | Open Subtitles | أو واحدة لي، وواحدة له، وإثنتان لعشيقته. |