Onların nesinden hoşlandıklarını görmek için kız arkadaşlarıyla arkadaş oldum. | Open Subtitles | ذليت بها حتى الأصدقاء مع صديقاتهم لرؤية ما يحبون فيهم. |
Bu yüzden hastalarla.. ...ve kız arkadaşlarıyla birlikte olmayız. | Open Subtitles | ولهذا السبب فنحن لاندخل بعلاقات خاصة لا مع مرضانا,ولا مع صديقاتهم |
Tüm batılı arkadaşlarım, kız arkadaşlarıyla... kapalı kapılar arkasında hayatın tadını çıkarıyorlar. | Open Subtitles | كل أصدقائى الغربيون مع صديقاتهم يستمتعون بالحياة خلف الأبواب المغلقة |
Bazıları çok çirkin olmayan kız arkadaşlarıyla gemi seyahatine çıktı. | Open Subtitles | الأن هى مسافره مع صديقاتها مجموعه من النساء الغير جاذبات |
Büyük olasılıkla kendi kız arkadaşlarıyla denemiştir. | Open Subtitles | على الأرجح أنها تدربت على ذلك مع صديقاتها |
Bayan Macintosh'a kız arkadaşlarıyla vereceği sıcak su partisine katılacağıma söz verdim. | Open Subtitles | لقد وعدت السيدة ماكينتوش أن أحضر حفلة الماء الساخن مع رفيقاتها |
Kısa eteklerini giyerler, kız arkadaşlarıyla birlikte bara giderler, belki bir tane çok fazladır ve biraz ilginç bir erkekle geceyi arka sokaklarda geçirir. | Open Subtitles | يرتدين تنورات قصيرة و يذهبن للحانات مع صديقاتهن ربما الكثيرات ثم يقبلن رجلاً غريباً في خلف حارة مظلمة |
...kimileri karılarıyla, kimileri kız arkadaşlarıyla, kimileri de hayatlarında ilk defa gördükleri, "mektupçular" adı verilen kadınlarla." | Open Subtitles | أحياناً مع زوجاتهم وأحياناً مع صديقاتهم وأحياناً مع نساء لم يروهن من قبل المعروفات بالمراسلات |
Ayrıca, unutmayın, takım arkadaşlarınız sizi koruyacaklar tabii eşleri veya kız arkadaşlarıyla fingirdeşmediyseniz. | Open Subtitles | أيضاً .. لاتنسى لديك زملاء خلفك لـ حمايتك إلا إذا كنت تعبث مع زوجاتهم أو صديقاتهم |
Geçen hafta bana, kız arkadaşlarıyla şehir dışına gideceğini söyledi. | Open Subtitles | الاسبوع الماضى قالت لى انها ستذهب لخارج البلدة مع احدى صديقاتها |
Oh, bilirsin, yani ateşli kız arkadaşlarıyla tanıştırsa diyorum. | Open Subtitles | اذا عرفتني على احدى صديقاتها المثيرات |
Oh, bilirsin, yani ateşli kız arkadaşlarıyla tanıştırsa diyorum. | Open Subtitles | اذا عرفتني على احدى صديقاتها المثيرات |
Ablam nihayet Derek'ten ayrılmaya karar verdi ve onun yerine kız arkadaşlarıyla takılmaya başladı. | Open Subtitles | "شقيقتي أخيراً قررت إنهاء علاقتها مع (ديريك)..." "والمُضي إلى الحفلات السامرة... برفقة صديقاتها عِوضاً عن ذلك" |
Bir hafta önce benim annem, emekliler topluluğunda kız arkadaşlarıyla golf oynayıp Cagney Lacey'in tekrar yayınlarını izliyordu. | Open Subtitles | الأسبوع الفارط، أمّي كانت في دار العجزة تلعب الغولف مع رفيقاتها وتشاهد إعادات لـ(كاغني ولاسي). |
Erkekler, kadınlar kız arkadaşlarıyla çıkıp eğlenince cidden sevinirler. | Open Subtitles | الرجال يسعدون حقاً حين زوجاتهم يذهبون مع صديقاتهن ويمرحون بوقتهن |