Annem de oraya gitti ve kavanozdan iki tane aldı, biri benim diğeri de kız kardeşim için. | TED | ذهبت أمي إلى هناك، وأخذت اثنين من الجرة، واحدة لي ووحدة لأختي. |
Hey, dinleyin! Herkes dinlesin! Bugün kız kardeşim için çok önemli bir gün, belki de hayatının en önemli günü. | Open Subtitles | اسمعوا , اسمعوا جميعاً إن اليوم هو يوم خاص جداً بالنسبة لأختي |
Bugün kız kardeşim için çok önemli bir gün, belki de hayatının en önemli günü. | Open Subtitles | هذا يوم مميز جدا لأختي ربما الأكثر أهمية في حياتها |
Epey fazla. kız kardeşim için tıbbi birşeyleri bekliyorum. | Open Subtitles | ..تقريباً ، لكنِ انتظر المستلزمات الطبيه من أجل أختي |
kız kardeşim için en güzel cenaze törenini yaptık. | Open Subtitles | لقد أقمنا مراسم تأبين الأجمل على الإطلاق من أجل أختي |
kız kardeşim için çok daha zor olacak. | Open Subtitles | سيكون الأمر أصعب بكثير على أختي |
Hiçbiriniz kız kardeşim için yeterince iyi değilsiniz. | Open Subtitles | لا أحد منكما مناسب بما فيه الكفاية لشقيقتي |
kız kardeşim için oturmuş konuşma yazarken bedenine el koymak için telefon ediyorsunuz? | Open Subtitles | كنت جالسا ، أكتب مديحا لأختي في جنازتها ثم يأتيني اتصال بأنك استوليتي على جثتها |
Çünkü kız kardeşim için iyi bir aile bulamıyordum. | Open Subtitles | لأنني.. لم أستطع أن أجد عائلة محترمة لأختي. |
Bu kartları kız kardeşim için hazırladım ama sanırım sana da bir tane verebilirim. | Open Subtitles | لذا أصنع هذه البطاقات لأختي , لكن أعتقد أنه يمكنك الحصول على واحدة |
kız kardeşim için biraz para biriktiriyorsun. | Open Subtitles | فأنت تحتفظ هنا بكومة من المال لأختي |
kız kardeşim için elbiseler bile satın almıştım. | Open Subtitles | لقد إشتريت حتى الملابس لأختي |
kız kardeşim için güvenli mi diye. | Open Subtitles | تعلم , أتأكد من أنه آمن لأختي |
kız kardeşim için de bir tane var mı? | Open Subtitles | ألديكم البعض لأختي أيضاً؟ |
Bu benim kız kardeşim için. | Open Subtitles | هذه لأختي |
Beklemek için çok uzun bir süre. kız kardeşim için bekliyor olsan bile. | Open Subtitles | انه وقتٌ طويل للإنتظار, حتى من أجل أختي |
Bunu kız kardeşim için yapmak zorundayım. | Open Subtitles | يجب علي أن أفعلها من أجل أختي |
kız kardeşim için. | Open Subtitles | إنّه من أجل أختي |
kız kardeşim için çok da fazla ağıt yakmayın. | Open Subtitles | لذا لا تشعر بالآسى على أختي |
Bazen kız kardeşim için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أنا أقلق على أختي بعض الأحيان |
İşte Leonard, hiçbirinizin kız kardeşim için yeterince yüksek genetik kapasiteye sahip olmayan birer aday olduğunuzu anlamamı sağladı. | Open Subtitles | الآن ليونارد نبهني لأهمية الحصص الوراثية يجب أن نواجه واقع أنه لا أحد منكم يعّد رفيقا مناسبا لشقيقتي |