Bana söz ver, kız kardeşimin bebeğini gördüğünde söylediklerin gibi şeyler söylemeyeceksin. | Open Subtitles | عدني أنك لن تقول أي شيء مثلما فعلت عندما رأيت طفل شقيقتي |
kız kardeşimin arka bahçemizde ip atladığı zaman çıkardığı ses benziyordu sesi. | Open Subtitles | كان يبدوا مثل صوت شقيقتي الصغرى تخطي الحبل في فنائنا الخلفي للأوساخ. |
Şey, eğer kız kardeşimin gizemli kungfusyla benim Glagla'm yeniden dövüşürse... | Open Subtitles | حسنا.ولكن اذا استطعتي التغلب علي اختي في قتال الكونج فو فقط؟ |
kız kardeşimin her zaman korunmaya ihtiyacı vardı, aramıza ne girerse girsin. | Open Subtitles | الشخص الذي تعتمد عليه اختي في حمايتها بغض النظر عما يدور بيننا |
Sonra kız kardeşimin yanına gittim iyi bir adamla evliydi. | Open Subtitles | ثم ذهبت للعيش مع أختى كانت متزوجة من رجل طيب |
Birkaç sent yüzünden küçük kız kardeşimin incinmesini istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد لأختي الصغيرة التعرض للاذى من أجل بضع بنسات. |
kız kardeşimin benim asla giremeyeceğim bir okula girerek beni ezeceğini görebiliyorum. | Open Subtitles | أرى شقيقتي تسبقني بدخولها الجامعة التي لم أكن أستطيع أبداً الدخول إليها |
Hoş geldin, kız kardeşimin oğlu. | Open Subtitles | مرحبا بإبن شقيقتي لقد سمعنا كيف أخذت الطائر أبو منجل من النيل |
Ne güzel değilmiş,Bununla kız kardeşimin ödünü patlattım. | Open Subtitles | أليست هي باردة؟ أنا خائفة حماقة من شقيقتي طفل. |
Hayallerle büyümüştüm.. ....gerçek bir özgürlüktü; kız kardeşimin Maggie tarafında olmak. | Open Subtitles | قامت شقيقتي ماغي بتربيتي وكانت تمنحني بعض الحرية |
Ben sadece kız kardeşimin pedi geri geldi, ve ikinci l düşünce Onu tekrar bakıyordu için. | Open Subtitles | لقد عدت من منزل شقيقتي و لوهلة اعتقدت أنني أنظر إليها مجدداً |
kız kardeşimin evine her gün karbonhidratsız yiyecekler bırakıyorlar. | Open Subtitles | شقيقتي تقوم بهذا ايضا فهم يرمون كيسا من الطعام الخالي من النشويات. خارج البيت كل يوم فخسرت 17 باوندا. |
Çünkü günün birinde onları açtığım zaman kız kardeşimin orada olacağını düşünürdüm. | Open Subtitles | لأنني كنت أظن أنّه عندما أفتحها فسأجد اختي هناك |
Roger, tek istediğim kız kardeşimin metro haritasını okumayı öğrenebilmesi. | Open Subtitles | كل ما أقوله روجر انني اتمنى ان تتعلم اختي قراءة خريطة المشاة |
Sanırım caddenin karşısında kız kardeşimin evinin karşısında oturan adamın balığa allerjisi var. | Open Subtitles | أعتقد الرجل الذي يعيش عبر الشارع بالقرب من اختي حساس للسمك |
Hem de nasıl. Bizim saçları yapmak zordur adamım. Beyaz üvey babam kız kardeşimin saçlarını keserdi | Open Subtitles | بكل تأكيد , فمن الصعب حلاقة الشعر الخشن لطالما فشل زوج أمي عند حلاقته لشعر اختي |
Abisi olarak, kız kardeşimin beni bir denemeye davet etmesini düşünürdüm. | Open Subtitles | .. كأخاها أعتقد أن أختى كانت يجب أن تدعونى لتجربة الأداء |
kız kardeşimin fotoğraflarını çekip duran Barney Gumble mı? | Open Subtitles | نفس بارني قمبل الذي يلتقط صوراً لأختي باستمرار؟ |
Umarım kız kardeşimin hassas dönemini istismar etmemişsindir küçük fare. | Open Subtitles | من الافضل ان لا تكون استغللت شقيقتى ايها الصياد الصغير |
Haftanın kalanını Barking'deki kız kardeşimin yanında geçireceğim. | Open Subtitles | الذى اقترح ان اقضى باقى الاسبوع الجازة مع اختى فى باركينج. |
Küçük kız kardeşimin de bir tane vardı Kuş mu istiyorsun? | Open Subtitles | لا شيء، فلم أقل أي شيء خاطئ بشأن الببغاء لقد أعتادت أختي الصغيرة عليه |
kız kardeşimin aile içi şiddet kurbanı olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أقول ، أختي كانت ضحية للعنف المنزلي |
kız kardeşimin başına gelenleri yakın bir zamana dek bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعلم ما الذي جرى لشقيقتي تلك الليلة إلا قبل مدة قصيرة |
kız kardeşimin dünyası yıkıldı. | Open Subtitles | عالم أختي للتو انتهى. |
Bir saniye için neredeyse kız kardeşimin ıslak, çıplak kıçını unuttum. | Open Subtitles | أَعْرفُ. لمدّة ثانية هناك نَسيتُ تقريباً حول حمارِ أختِي الرطبِ السافرِ. |
kız kardeşimin fikriydi. Bu konuda neden yalan söylediğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | إختي إخترعتها ، لا أعلم لماذا كذبت بشأن ذلك ، لكنني كذبت |
Sen bu koltuğa oturduktan sonra sen benim babam ve kız kardeşimin ölümüne sebep oldun ve annem için bu büyük bir şok oldu ve benim için mücadele dolu bir yaşam. | Open Subtitles | بعد الجلوس على هذا الكرسي تسببت فى موت أبي وأختي و تسببت فى حالة ذعر لأمي |
- Seni kız kardeşimin etrafında istemiyorum. - Umurumda değil. | Open Subtitles | ـ لا أريدك بالقرب من أختي ـ لا أكترث |
Benim kız kardeşimin de bir bebek evi vardı ama bunlar kadar iyi değildiler. | Open Subtitles | كانت أختي تملك منزلاً للدمى في صغرنا لكنه لم يكن بهذا الجمال، يمكنني رؤيته؟ |