Dinleyin, haftaya Çarşamba yapacak daha önemli bir işiniz yoksa kız kardeşimle birlikte gelenek hâline getirdiğimiz edebiyat toplantısını yapacağız. | Open Subtitles | أسمع , إن لم يكن لديك شيءٌ تفعله في الأربعاء المقبل أنا وأختي سنقيم جلسة أدبية أنه نوعٌ ما كتقليد لدينا |
Her neyse, ailem boşanmıştı biz de kız kardeşimle birlikte bir annemin bir babamın evine gitmek zorunda kalmıştık. | Open Subtitles | على أيّ حال، تطلقّ والديّ، وظللتُ أتنقل أنا وأختي ذهاباً وإياباً بين منزلهما، |
kız kardeşimle birlikte onu severek büyüdük. | Open Subtitles | أنا وأختي نشأنا على حبّه عندما كنّا أطفال. |
Adam hep komedi yazdığını sanıyor. Sizden biri kız kardeşimle birlikte olsa aynı şeyi söylerdim. | Open Subtitles | (فاوستو) مجرد شخص محب للجنس الأمر كما لو أن أحدكم ذهب مع أختي |
- Hatırlıyor musun bilmem ama sen St. Andrews'ta kız kardeşimle birlikte korodaydın. | Open Subtitles | لكنّي أظنّ أنّك كنت مع أختي في جوقة كنيسة (سان أندرو). |
kız kardeşimle birlikte hastanedeydi. | Open Subtitles | لقد كان في المستشفى مع أختي |
8 yaşındayken kız kardeşimle birlikte birkaç yıllığına büyükbabamlara gitmiştik. | Open Subtitles | عندما كنت في الثامنة ذهبت، أنا وأختي ذهبنا للعيش مع جدتي لنعيش لبضع سنوات |
Mülkiyet hakkı devri üzerine kız kardeşimle birlikte çalışıyoruz. | Open Subtitles | أنا.. أنا وأختي كنا نعمل على نقل الممتلكات. |
Evde. kız kardeşimle birlikte. | Open Subtitles | إنها في المنزل مع أختي |
- Hatırlıyor musun bilmem ama sen St. Andrews'ta kız kardeşimle birlikte korodaydın. | Open Subtitles | -لا أدري إن كنت تذكر ... لكنّي أظنّ أنّك كنت مع أختي في جوقة كنيسة (سان أندرو). |