Bu tabi ki araba sürmek kadar, kız kardeşini öpmeye benziyor. Çocuklar biraz direksiyon kullanmak istediklerinde, direksiyon çiziyorlar | TED | ولكن طبعاً ذلك يشبه تقبيل أختك قليلاً فيما يخص قيادة السيارة. إذا يريد الأطفال مقود للسيارة. فيرسمون مقوداً للسيارة. |
kız kardeşini sadece davet ettim... çünkü sen ilgilenmediğini söylemiştin! | Open Subtitles | طلبت ذلك من أختك لأنك قلتي أنك غير مكترثة بهذا |
Muhtemelen aileyi kim daha çok utandırabilir diye kız kardeşini örnek alıyor. | Open Subtitles | إنه على الأرجح يتبع مثال أخته لمعرفة من يستطيع إذلال الأسرة أكثر |
Tamam, kız kardeşini yumrukladın. Bu iyi hissetmeni sağladı mı? | Open Subtitles | حسناً, إستمعي إليّ, لقد لكمتي شقيقتك هل أشعركِ ذلكِ بتحسُن؟ |
O vampirlerin kız kardeşini şimdiye kadar öldürememesi bir mucize. | Open Subtitles | من العجائب انه لم يقتل احد مصاصي الدماء اختك الصغيرة |
Yüzbaşı Butler'ın kız kardeşini hücresine götür. Teşekkürler, binbaşı. | Open Subtitles | حسناً أيها العريف، إصطحب أخت الكابتن بتلر إلى زنزانته |
Dennee yüzünden mi? Her sabah kalkıp kız kardeşini öldüren insanı görmemen için. | Open Subtitles | لذالنّيتعينعليكِالإستيقاظبكلّصباح، لرؤية وجه التى جردت أختكِ من حياتها. |
Anneni, babanı, kız kardeşini, erkek kardeşini her şeyini bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | أريد أن أعرف عن أبوك وأمك أخوك ، أختك كل شيء |
Bak, kız kardeşini seviyorum sadece bazen beni kızdırıyor tamam mı? | Open Subtitles | إسمع أنا أحب أختك و لكنها تثير غضبي في بعض الأحيان |
kız kardeşini bir daha ziyaret edersen sokak ortasında ölüp kalabilir. | Open Subtitles | قم بزيارة أختك مجددا و سوف تموت هي بينما تعبر الشارع |
Geçen gün sokakta kız kardeşini görmüş. Harika görünüyormuş. | Open Subtitles | لقد رأتها أختك بالشارع وتقول انها تبدو منتفخة |
kız kardeşini geri alabilirsin. Bu sizin geleneğiniz, benim değil. | Open Subtitles | يمكنك أن تستعيد أختك إنها تخصك ولا تخصني |
Büyükbabana, kız kardeşini arayan birinin geldiğini söyle. - Tamam. | Open Subtitles | اذهب أخبر جدك أن هناك رجلٌ هنا يسأل عن أخته |
Burada, iki buçuk yaşındayken, iki buçuk günlük kız kardeşini koruyabileceğini düşünüyor. | TED | هنا في عمر السنتين والنصف، يعتقد أنه يستطيع حماية أخته ذات عمر اليومين والنصف. |
Peki, güzel delikanlı beni görmenizi isterdim kız kardeşini zevkten bağırtırken. | Open Subtitles | .. أود ان تراقبنى وأنا أشوه شقيقتك بسهولة ووبطء |
Az önce Kelso ve kız kardeşini minibüste iş pişirirken gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت لتوي كيلسو و شقيقتك يقبلونبعضهمفي السيارة. |
Buraya, kız kardeşini ve kötü keşişleri bulmaya geldik. | Open Subtitles | على كل حال .جئنا لنجد اختك وهؤلاء الكهنة الفاسدون |
Sergeant Yard'a şimdi çavuşum tarafından kayın pederimin kız kardeşini anlatıyordum. | Open Subtitles | أنا كنت فقط أخبر العريف يارد حول أخت عمي على جانب عريفي. |
Bence kız kardeşini buraya daha sık getirmeliyim. | Open Subtitles | أقول لك, عليّ أن آخذ أختكِ لكي تأتي أكثر. |
Sonra birdenbire kız kardeşini, kız arkadaşının mutfağında düzüyor. | Open Subtitles | و فجأة يُضاجع شقيقته على طاولة مطبخ صديقته؟ |
Ya da bilmediğin bir nedenden üvey kız kardeşini hatırlattığı için kişnişten nefret etmen? | Open Subtitles | أو بأنك تكرهين السالاندر لأنها لسبب غامض تذكرك بأختك الغير شقيقة |
Benim gördüğüm, kız kardeşini ölmek üzere gören bir kızın travmatik haliydi. | Open Subtitles | مارأيته هو فتاة صغيره تعرضت لصدمة بسبب رؤية شقيقتها قريبه من الموت |
Ve tabii ki, Leopold'un kız kardeşini öldürdüğünü düşündünüz? | Open Subtitles | وبالطبع انت استنتجت ان ليوبولد, هو الذى قتل اخته ,اليس كذلك ؟ |
kız kardeşini akşam yemeğe götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تحضر عشاء لأختك الليلة |
Deli kız kardeşini de getirdi, kendisinin bir numara küçüğü. | Open Subtitles | لقد جلبت معها اختها الصغيرة والمجنونة, أو النسخة المصغرة عنها |
Tek kız kardeşini söylediğin kadar sevseydin eğer şimdi kabalığımdan ve dava açmaktan bahsetmeden önce... | Open Subtitles | أختكَ الوحيدة ، إذا كنت تحبها كما تقول ..أنت، الآن قبل أن تتحدث عن وقاحتي |
O hatayı annen bacaklarını açıp seni ve o orospu kız kardeşini doğurarak yapmış. | Open Subtitles | وبدأت باللحظة التي دفعتك أمك للخارج أنت وأختك العاهرة |