Bu sabah babanın ve kız kardeşlerinin mezarlarını ziyaret ettik. | Open Subtitles | لقد أخذني اليوم إلى المقبرة لزيارة قبر والدك و أخواتك |
Bu yüzden bir dahaki sefere kız kardeşlerinin önünde bana saygısızlık ettiğini unutma. | Open Subtitles | فتذكري ذلك إذًا في المرة المقبلة التي تقللي من إحترامي أمام أخواتك. |
bana kız kardeşlerinin yerini söyle. | Open Subtitles | أخبرني بمكان أخواتك |
Seni dışarda tutan şey büyü değil. Evin tapusunu kız kardeşlerinin üzerine yapmışlar. | Open Subtitles | ليس السحر ما يمنع دخولك، لقد سجّلوا حجّة البيت باسم أختهم. |
Çünkü ne zaman "hoe-down" deseler, kız kardeşlerinin vurulduğunu sanarlar. | Open Subtitles | لأن في كل مرة يقولون "للأسفل" يعتقدون أن أحداً ما أطلق النار على أختهم |
Erkek ve kız kardeşlerinin aşağılandığı, dayak yediği ve hayattan koparıldığı davalarına katılmayan.. | Open Subtitles | كل زنجي وزنجية يقف متفرجًا ولا ينضم لهذا لنضال بينما يتعرض أخوانه وأخواته للإذلال، |
Burada, kız kardeşlerinin arasında güvendesin. | Open Subtitles | أنت هنا بالأمان بين أخواتك. |