"kızgınsın" - ترجمة من تركي إلى عربي

• غاضب
• غاضبة
• غاضبا
• غاضباً
• مستاء
• منزعج
• غاضبه
• مستاءة
• غاضبٌ
• غضبك
• منزعجة
• غاضبةٌ
• غاضبًا
• منزعجاً
• غاضبون

- Ona gerçekten kızgınsın. - Yerimde olsan sen ne yapardın?
أنت غاضب منه حقاً ألن تكونى أنتِ لو كنتِ مكانى ؟

Bana anlattığım için mi yoksa zamanında anlatmadığım için mi kızgınsın?
إنتظر. هل أنت غاضب مني لأني إخبرتك أو لأني لم أخبرك؟

Şu an Tanrıya çok kızgınsın. Çünkü onu mutlu etti.
يا إلهي، لا بد أنك غاضب من الرب الآن لإسعادها

İşlerin olduğunu biliyorum ama neden bana bu kadar kızgınsın?
اٍذا لا تعتبريه من شأنك لماذا أنت غاضبة منى ؟

Seni öldürmeye çalıştığım için bana bana hâlâ kızgınsın, değil mi?
هل مازلتِ غاضبة مني لمُحاولتي قتلك كل هذا الوقت، أليس كذلك؟

Beni burada başka bir erkekle bulduğun için mi kızgınsın?
هل أنت غاضب لأنك أتيت هنا ووجدتني مع رجل آخر؟

Bence kızgınsın çünkü bende bunu yapabilecek yürek var ama sende yok.
أعتقد بأنك غاضب فقط لأنني وصلت لشجاعة فعل ذلك وأنت لم تفعل

kızgınsın. Kızgın olmak hakkın ama bunu düzelteceğim. - Ben--
إنّكَ غاضب ولكَ مطلق الحقّ في ذلك، ولكنّي سأصلح الأمر

Dinle, biliyorum bana hâlâ kızgınsın falan fakat biraz önce ne olduğuna inanmayacaksın.
أنا أعلم بأنك غاضب مني وكل شيء لكنك لن تصدق ما حدث للتو

- Bak, sana üssüm olarak saygısızlık ettiğim için kızgınsın bana.
انظر انا اعرف انك غاضب لانني قللت من احترامك كرئيسي لا

Burada kızgınsın. Kırık kalbin kendini toparlıyor.
وأنت غاضب هنا وتحاول تخطى حالة تحطم قلبك

Bir şeye kızgınsın da sinirini benden çıkarmaya mı çalışıyorsun?
هل أنت غاضبة مني بسبب شيء ما وتنزلين غضبك بي؟

Neden bu kadar kızgınsın seni nehirde gördüğüm için mi?
لماذا أنت غاضبة جدا؟ لأنني رأيتك في الماء؟

Bana kızgınsın çünkü komisyona olumlu yanıt verdiğim için hislerini kaale almadığımı düşündün.
أنّكِ غاضبة لأنّي تجاهلت مشاعركِ حول موافقتي للجنة.

- Sevgili Scarlet, ölümümle buluşmaya gittiğim halde neden bana kızgınsın anlamıyorum.
عزيزتي سكارليت، رغم أنني ذاهب إلى حتفي أنتِ غاضبة مني

yaşadığını düşündüğüm için kızgınsın, onu aradığım için kızgınsın, ve döndüğüm için kızgınsın.
أنتِ غاضبة لأنه حي, ولأنني حاولت العثور عليه ولأنني عدت إلى هنا

Belki bana kızgınsın, belki de incindin ya da üzgünsün.
ربما تكون غاضبا مني أو مجروحا أو حزينا أو حانقا

İtiraf et, kızgınsın ve beni kaybetmekten korkuyorsun.
اعترف بذلك، أنتَ غاضب ومرعوبٌ من فكرة فقداني لستُ غاضباً

Gibbs göreve seni değil beni dahil etti diye kızgınsın.
كنت مستاء فقط لأن جيبس قراءة لي في وليس لك.

Biliyorum, Eddie'yi sağlık kulübüne bıraktığım için kızgınsın.
الأَبّ، أَعْرفُ بأنّك ما زِلتَ منزعج عنيّ يَأْخذُ إدي إلى الحمام المعدني. بيت الكلب.

affet onu, hile yapmak benim fikrimdi senin fikrindi, bu çok yanlış, bu yüzden bana bu kadar kızgınsın çok iyi biliyordun
إعذرها فقد كانت هذه فكرتى كانت فكرتكِ و لكنها كانت خاطئه و هذا هو ما جعلكِ غاضبه منى

Eminim çok kızgınsın. Bu normal.
من الواضح أنكِ مستاءة جداً وهذا طبيعي وهذا بخير

Sırf bana kızgınsın diye bu projeden vaz mı geçeceksin yani?
هل ستتخلى حقاً عن هذا المشروع لأنك غاضبٌ مني فقط ؟

1'den 10'a kadar puan verecek olsan, bana ne kadar kızgınsın?
على مقياس من 1 إلى 10، كم يبلُغ غضبك مني تحديدًا؟

Çünkü o hala senin, Ve sen kızgınsın... çünkü sana sormadan onu Michael'a verdik, değil mi?
لأنه ما زال لك وأنت منزعجة لأننا أعطيناه إلى مايكل بدون إخبارك، أليس كذلك؟

Bana kızgınsın çünkü, parayı almaya senden önce gittim.
أنتِ غاضبةٌ مني لأنني أخذت المال قبل أن تأخذيه أنتِ

- Şimdi işler planladığın gibi gitmedi diye mi kızgınsın?
والآن أصبحت غاضبًا لأن الأمور لم تجري كما خططت؟

Bence, Fiona, onun çocuğunun üzerindeki etkini kabul etmediği için kızgınsın.
أظنك منزعجاً لأن "فيونا" لا تقر بالأثر الذي تملكه على حياة طفلها

kızgınsın çünkü, şu doktor sana aşk mektupları göndermeye devam ediyor.
لقد كانوا غاضبون لان هذا الطبيب لم يتوقف عن ارسال الرسائل الاستفزازيه