Bu beş ayda gerçekleşen üçüncü kaçırılma ve elinizde hiçbir şey yok. | Open Subtitles | هذا الإختطاف الثالث خلال خمسة أشهر وأنت لم تنجح في ثلاث سابقة |
İşten çıktığında evine gitmiyormuş. kaçırılma bölgesini yolun yanlış tarafında arıyormuşuz. | Open Subtitles | لقد كنّا نبحث عن موقع الإختطاف على الإمتداد الخطأ من الطريق |
UFO zaman kayması. Aslında bu zaman kayması tüm kaçırılma olaylarında olur. | Open Subtitles | السفر عبر الزمن للأطباق الطائرة هذا عادتًا ملازم للكثير من قصص الاختطاف |
Marlene Smith cinayetinde ve iki kaçırılma sırasında ise görevde olmamalı. | Open Subtitles | وسيكون خارج العمل في وقت عمليتي الاختطاف و مقتل مارلين سميث |
kaçırılma söz konusu ve şerifin departmanını dahil edemiyor musun? | Open Subtitles | إنها جريمة اختطاف وأنتِ لا تريدين إشراك قسم الشرطة بالأمر؟ |
Bildiğiniz gibi bir gündür Mullen'in oğlunun kaçırılma... | Open Subtitles | كما تعلمون نحن نتابع عملية اختطاف الطفل شون مولين منذ أيام |
Evet memur bey, bir kaçırılma olayını bildirmek istiyordum. | Open Subtitles | نعم، ضابط. نعم، أود أن الإبلاغ عن الخطف. |
Herhalde düşündü ki, ben... de bir kaçırılma kurbanı olduğum için yardım edebilirim. | Open Subtitles | . كنت ضحية خطف عندما كنت طفلاً ، يمكننا أن نساعد |
- Hayır, başka biriyle kaçacaktı. kaçırılma için sana kumpas kuruyordu. | Open Subtitles | كلا، كانت ستهرب مع شخص آخر، وكانت ستُلفّق لك تهمة الإختطاف. |
Uzaylılar tarafından kaçırılma sigortası güzel bir işe benziyor. | TED | استصدار وثيقة تأمين ضد الإختطاف من قبل كائنات فضائية يبدو رهاناّ أمناّ. |
Şahitler, aynı kaçırılma olaylarındaki gibi, zaman kaybı yaşıyorlar. | Open Subtitles | يبلغ الشهود عن خسارة الوقت كما فى حالات الإختطاف |
kaçırılma anında kasabanın diğer ucunda olduğuna dair yarım düzine şahit var. | Open Subtitles | أي ستّة شهود وضعها عبر المدينة في وقت الإختطاف. |
Gözlerini dört açacaklardır, seninle ben de kaçırılma... esnasında toplanan delillere bakalım. | Open Subtitles | سيبقون عيونهم عليه . وانا وانت سنبحث فالادلة التي وجدناها من الاختطاف. |
kaçırılma tezgah mış. Hepsinin arkasında o var. | Open Subtitles | عملية الاختطاف كانت مكيدة انة العقل المدبر |
Zor bir gündü, kaçırılma olayı falan. | Open Subtitles | لقد كان يوماً حافلاً خاصة مع الاختطاف وكل شيء |
-Son altı günde Meksico City'de 24 kaçırılma oldu. | Open Subtitles | لقد حدثت 24 حادثة اختطاف في مكسيكو سيتي في الستة أيام الأخيرة |
Uçak kaçırılma durumu olduğunu ve suçluların uçağı silah olarak... kullanmayı planladıklarını gösteren bir acil durum sinyali. | Open Subtitles | إنها إشارة طواريء توحي بوجود عملية اختطاف وأن الخاطفين ينوون استعمال الطائرة كسلاح |
Kodun olağandışı şekilde gelmesi kaçırılma olduğu ve uçağın... yer hedeflerine karşı silah olarak kullanılacağı anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا الكود يعني أن هناك عملية اختطاف وأنه سيتم استعمال الطائرة لإصابة أهداف على الأرض |
Önceki kaçırılma alanlarının slaytları var. | Open Subtitles | ماذا وجدت؟ لقد جمع المعلوماتمن جميع المواقع قبل عمليات الخطف |
kaçırılma son derece tehlikeli ve ahlaken... | Open Subtitles | وذلك الخطف ذو خطورة مكتسبة ومستوعب أخلاقياً |
Ayın 26'sında, Takada'nın kaçırılma olayından sonra... Mikami bankaya gitti. | Open Subtitles | في السادس و العشرين من الشهر , بعد تقرير خطف تاكادا ميكامي توجه إلى المصرف |
Makat kanaması ve uzaylılar tarafından kaçırılma fantezisi cinsel istismara benziyor. | Open Subtitles | نزيف شرجي، و خيالات إختطاف من قبل الفضائيين، لابد أنه إعتداء |
Bunun dışında kaçırılma teorinizi destekleyecek pek bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لديك ما يؤيد قصة أختطاف زوجتك سوى هذا السوار |
Hiçbirinin kulağında kaçırılma zamanı iki delik yokmuş. | Open Subtitles | و لا واحدة منهن كانت لديها اذن مثقوبة مرتين في وقت اختطافها |
Polis işi, ben bir medyumum ve kaçırılma olayı araştırıyoruz. | Open Subtitles | تعتقد الشرطة أَنني روحاني والآن نحن نُحقّقُ في قضية إختِطاف. |
Wes'i görmem hakkında yalan söyledim kaçırılma hakkında değil. | Open Subtitles | كذبت بشأن رؤية (ويس)، ليس بشأن تعرضي للاختطاف. |
Reeves'lerin kaçırılma emrini o vermiş ama fahişelik için değilmiş. | Open Subtitles | انها من امرت بخطف بنات ريفييس, لكن لم تكن من اجل الدعارة. |
Bu fahişelerden biri olan Cindy Jackson, onun 3 kaçırılma olayında da civarda bulunduğuna dair mahkemede tanıklık etti. | Open Subtitles | ـ إحدى المومسات ، سيندي جاكسون إعتلت المنصة شاهدةً بأنه شوهد في الحي ـ خلال وقت ثلاثة من الإختطافات |
Bir de her şeyin üstüne kaçırılma. | Open Subtitles | والاختطاف على رأس كل شــيء آخر |
Ve böylece Gotham PD, bu tuhaf kaçırılma olaylarının failinin tek bir kişi olabileceğine hükmetti... | Open Subtitles | و هكذا ، فإن الشرطة قد استنتجت أن الجاني المسؤول عن هذه الاختطافات .. ليس إلا |
Birkaç yıl önce kaçırılma olayları vardı ve Richard endişelendi. | Open Subtitles | و كان هنالك تهديدات بالخطف قبل عدة سنين لذا شعر (ريتشارد) بالقلق |