| Bu hafta frizbi ligimi kaçıracağım. | Open Subtitles | سأفوت نهائي دوري الصحن الطائر هذا الاسبوع |
| Yetiştireceğime söz verdiğim teslim tarihini ise, ben kaçıracağım. | Open Subtitles | الأن سأفوت موعد عمل الذي وعدت بأنني سأحضره |
| Eğer yardım almazsam, aklımı kaçıracağım. | Open Subtitles | إن لم أحصل على بعض المساعدة فهناك احتمال كبير أن أفقد عقلي |
| Arkadaşlarınla partini kaçıracağım için üzgünüm ama diğer doktor hastalanmış yani... | Open Subtitles | أنا آسف لأني سأفوّت حفلتك مع أصدقائك لكن.. دكتور آخر أصابه المرض.. |
| Aklımı kaçıracağım. Tüm dergilerimi ikişer kez okudum. | Open Subtitles | سأفقد عقلي هناك في الأعلى لقد قرأت مجلاتي مرتين |
| Gitmem lâzım. Trenimi kaçıracağım. | Open Subtitles | .ربّاه, يتحتم عليّ الذهاب .سيفوتني القطار |
| Belgrad'ın en iyi restoranı "Lipov Lad" a şarkıcı bulmak için yapılacak seçmeleri kaçıracağım. | Open Subtitles | ستفوتني مقابلة الغناء في مطعم ليبوف لاد أحسن مطعم في بلغراد |
| İsimleri Steve ve Marcie olan birileri için maçı mı kaçıracağım? | Open Subtitles | ) سأفوت المباراة من أجل ناس إسمهم ستيف) و (مارسي)؟ ) |
| Harika. Çocuğumun doğumunu kaçıracağım. | Open Subtitles | يا له مِن شيئ رائع سأفوت ولادة طفلي. |
| Evet, ama saat 3.00 randevumu kaçıracağım. | Open Subtitles | نعم، و لكن أنا سأفوت موعدي على 3: 00 |
| Eve gitmeye korkuyorum. Dışarı çıkmaya korkuyorum. Aklımı kaçıracağım. | Open Subtitles | أنا أخاف من الذهاب إلى المنزل أخاف من الخروج لقد بدأت أفقد عقلي |
| Gelecek durakta inmek zorundayım yoksa herkesin önünde altıma kaçıracağım. | Open Subtitles | يجب أن أنزل في المحطة القادمة وإلا سوف أفقد تحمّلي في بنطالي أمام كل هؤلاء الناس |
| Yani ofis pikniğini kaçıracağım. | Open Subtitles | لكن هذا يعني أنّني سأفوّت نزهة عملاء المكتب |
| Anne acele et, otobüsü kaçıracağım. | Open Subtitles | أمي، عجلّي والاّ سأفوّت الحافلة |
| Aklımı kaçıracağım. | Open Subtitles | يركب على مؤخرة خيل الشرطة الملكية سأفقد صوابى |
| Üçü on geçiyor. Düğünü kaçıracağım. | Open Subtitles | الثالثةوعشردقائق، سيفوتني الزفاف |
| Biera'ya geri dönmezsem, Küba uçağını kaçıracağım. | Open Subtitles | إن لم أعد إلى بييرا، ستفوتني الطائرة إلى كوبا |
| Ne yani, Alex'in mezuniyetini ve Haley'in tüm düğünlerini Dede yüzünden mi kaçıracağım? | Open Subtitles | "هكذا سوف أفوت تخرج "ألكس "وأيضًا عرس "هايلي "كل هذا بسبب "ديدي |
| Benge yada diğerlerine karşı şansı olmasa da, yine de gösteriyi kaçıracağım için üzgünüm. | Open Subtitles | بالرغم من أنّه لا يَتمتّعُ بأى فرصة ضدّ بنج والآخرون سحقاً,سأتغيب عن العرض |
| Ve bir gün kaçıracağım seni | Open Subtitles | و يوماً من الأيام سوف أسرقك |
| Eğer hemen çıkmazsam uçağımı kaçıracağım. | Open Subtitles | يجب أن أذهب كي لا تفوتني الطائرة |
| Çok kötüsün. Uçağı kaçıracağım. | Open Subtitles | أنتي سيئة سوف أتأخر على رحلتي الجوية |
| Ama şimdi çıkmazsam sahnemi kaçıracağım. | Open Subtitles | لكن ان لم اغادر الان سوف افوت الحفلة الغنائية |
| Sanırım ben kaçıracağım ama sen katılmalısın. | Open Subtitles | سيتعيّن عليّ تفويت النزهه، لكن ينبغي بك الذهاب |
| Çok isterim, ama şimdi gitmezsem uçağı kaçıracağım. | Open Subtitles | طبيعي, و لكن إن لم أرحل الآن سأتأخر عن طائرتي سنتقبل عندما أعود |
| Beni sıkıştırmayı bıraksan iyi olur, yoksa altıma kaçıracağım. | Open Subtitles | من الافضل ان تتوقف عن اعتصارى والا سأتغوط فى سروالى |