kaçıranı bulmak ümidiyle ailelerin tüm telefon ve kameralarına el koyduk ama şimdi elimizde saatlerce süren ve incelenmesi gereken görüntü var ve teşkilattaki polislerin hepsi dışarıda çocuğu arıyor. | Open Subtitles | حسنٌ، صادرنا كل الهواتف والكاميرات من الآباء بأمل أن نعرف المختطف |
Bakın, eğer birisi güvenlik kayıtlarıyla oynadıysa Beth'i kaçıranı herkese benzetebilir. | Open Subtitles | انظروا , إذا عبث شخص ما بشريط المراقبة فمن الممكن أن يجعل المختطف يبدو كأى أحد |
Eğer kendisini kaçıranı tanıyorsa orada ipucu olabilir. | Open Subtitles | لو عرفت المختطف قد تتواجد ادلة هناك |
Sanırım kamera onu kaçıranı görüntülemiştir. | Open Subtitles | أعتقد أن الكاميرا صورت مختطفه أوه , مهما كان هو |
Bence Bobby ya kendisini kaçıranı tanıyordu ya da güvendiği biriydi. | Open Subtitles | تخميني ان بوبي يعرف مختطفه او وثق به |
Kira, otobüsü kaçıranı kontrol ediyordu. | Open Subtitles | لا أستطيع المساعدة على الاعتقاد بأن مختطف الباص |
45 numara ayaklı olan bağlandı, kaçışını ayarladı, kendini kaçıranı bir kaç kez bıçakladı mı? | Open Subtitles | رجل مقيد بقياس حذاء 11، حاول الفرار، فطعن خاطفه عدة مرات؟ |
Polis, Jamie ve esrarengiz adam kaçıranı bulmak için kaldırmadık taş bırakmadı. | Open Subtitles | (لقد بحثت الشرطة طويلاً عن (جايمي وهذا المختطف الغامض |
Belki biri kaçıranı görüntülemiştir. Tamam, hallediyorum. | Open Subtitles | ربما رأت إحداها المختطف |
Videodaki adam Ali'nin sahte kaçıranı mı sence? | Open Subtitles | ماذا، أنت تعتقدين أن الرجل من الفيديو في فناءك الخلفي هو مختطف آلي المزيف؟ |
- Dahası da var. Bjørn kendini kaçıranı tanıyordu. | Open Subtitles | (بيان) ذكر بأنه يعرف خاطفه |