"kaçırdığıma" - ترجمة من تركي إلى عربي

• فوت
• فاتني
• فاتتني
• فوّت
• فوتها
• فوّتة
• لتفويتي
• أفوته

Bunca yıldır bunu kaçırdığıma inanamıyorum. Oyununuz nasıldı? Harikaydı!
انا لا أستطيع ان أفكر في كل السنين التي فوت فيها الرقص كيف كان البوكر ؟

- Partiyi kaçırdığıma sevindim.
سعيده نوعا ما أنى فوت هذا الحفل

Bloom kardeşleri kaçırdığıma inanamıyorum.
ما زلت لا أصدق أنه فاتني أخ بلوم.

Burada oturup Hint yemeği yediğim için herşeyi kaçırdığıma inanamıyorum.
لا اصدق ان الفرصه فاتتني وانا جالس بمطعم هندي

Bunu kaçırdığıma inanamıyorum. Hint yemeği yeyip duruyorum.
لست أصدق أني فوّت ذلك لأتناول طعاماً هندياً

kaçırdığıma üzüldüm.
متأسف، أني فوتها

Bazı geceler kasetleri izliyorum ve neler kaçırdığıma şaşırıyorum.
في بعض الليالي أعيد مشاهدة الشرائط أندهش علي ما فوّتة

Biliyorum, anma törenini kaçırdığıma ben de üzüldüm. Motorum bozulmuştu.
أعرف، أشعر بالسوء لتفويتي النصب التذكاري ولكن دراجتي قد تعطلت

O halde gidip, ne kaçırdığıma bir bakayım.
إذا يجب ان أرى ما كنت أفوته

Seni kaçırdığıma üzüldüm.
آسفة أني فوت هذا

kaçırdığıma inanamıyorum.
لا أصدق أني فوت رؤية هذا

Bunu kaçırdığıma inanamıyorum.
لا اصدقك انني فوت ذلك

kaçırdığıma üzüldüm.
أجل سمعت ، آسف لأنني فوت ذلك

Bagajdaki geyiği kaçırdığıma inanamıyorum.
لا أصدق بأنه فاتني الظبي في الصندوق

Evet, kaçırdığıma inanamıyorum.
أجل , لا اصدق أن هذا فاتني

Kahvaltıyı kaçırdığıma memnunum.
انا سعيدة ان الفطور فاتني

Hmm, tartışmayı kaçırdığıma üzüldüm .
حسن ، أنا آسف أن تلك المناقشة فاتتني

- Onu kaçırdığıma inanamıyorum. - Müjdemi isterim o zaman. McGee TV'de şu anda ne var bil bakalım.
لم اصدق كيف فاتتني مشاهدة المشـاجرة - اخبار جيدة انظري ماذا يعرض على تلفزيون ماكجي -

Sen tuvalette oturuyorsun ve tuvaletini yapmıyorsun diye ben de yanda oturup, seni dinliyorum diye bu kadar kesin bir şeyi kaçırdığıma inanamıyorum.
لا أصدق أنني فوّت علاقة مؤكدة لأنني كنت جالساً على مرحاض منصتاً إليك وأنت لا تتبرز

Tanrım bunu kaçırdığıma inanamıyorum.
رباه! لا أصدق أننى فوّت ذلك

kaçırdığıma inanamıyorum.
لا اصدقها أنني فوتها

kaçırdığıma üzüldüm.
أنا أسف لأني فوتها

Newpar'a yarın gitmem gerektiğini söylemeliydim. Doğum gününü kaçırdığıma çok üzülüyorum.
كان حريًأ بي إخبار (نيوبار) بأني أفضل السفر غدًا، أشعر بالإنزعاج لتفويتي عيد ميلادك

Bu kaçırdığıma inanamıyorum!
لا يسعني التصديق أنني أفوته!