Treni kaçırdık, o yüzden geceyi istasyonda geçirmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | لقد فاتنا القطار واضطرينا ان نقضى طوال الليل فى المحطة |
Tamam. 10:00'daki mülâkatı zaten kaçırdık doğruca lokantaya gidelim hadi. | Open Subtitles | لقد فاتنا بالفعل مقابلة العاشرة صباحاً. لذا، لنذهب مباشرة للمطعم. |
Aslında onlar değil, biz kaçırdık. | Open Subtitles | في الواقع نحن فوتنا شيئاً ما و ليس الكاميرات |
-İyi bir bağlantıyı kaçırdık. Yarın ilk trenle. | Open Subtitles | لقد فوتنا السكة الجيدة، غداً على أول قطار |
Mesajı basitleştirmek ve umulan kırmızı ve mavi güzel bir harita çizmek amacıyla asıl noktayı tamamen kaçırdık. | TED | في مجهود لتبسيط الرسالة ورسم خريطة جميلة، حتمية، حمراء و زرقاء فقدنا الهدف كليًا. |
Dündü o. Randevumuzu bir gün bir saatle kaçırdık. | Open Subtitles | لقد كان بالأمس، لقد فوّتنا موعدنا بساعة و يوم |
İlk iki Cops bölümünü kaçırdık, ama acele edersek son üçü yakalarız. | Open Subtitles | "فاتتنا الحلقتين الأوليين من "الشرطة لكن إن أسرعت، سنلحق على الحلقة الثالثة |
- Vay canına. Trenimizi kaçırdık. - Başka trenler de var. | Open Subtitles | يا الهى, لقد فاتنا القطار لايهم, هناك قطارات أخرى |
Yemek rezervasyonumuzu kaçırdık, o yüzden lütfen artık yukarı çıkıp... | Open Subtitles | لقد فاتنا حجز وجبة العشاء لذا دعونا فقط نصعد |
Yemek rezervasyonumuzu kaçırdık, o yüzden lütfen artık yukarı çıkıp... | Open Subtitles | لقد فاتنا حجز وجبة العشاء.. لذا دعونا فقط نَصعد نطلب خدمة الغرف.. |
Üzgünüm, geciktik. kaçırdık mı? | Open Subtitles | مرحباً، آسفان على التأخير هل فاتنا الأمر؟ |
İlk adımı, ilk sözcüğü, ilk gülümsemesi... Hepsini kaçırdık. | Open Subtitles | خطوتها، كلمتها و ابتسامتها الأولى فاتنا كلّ ذلك |
Birkaç fragmanı kaçırdık diye hâlâ kızgın mısın? | Open Subtitles | أنت لازلت غاضباً مني لأننا فوتنا بعض المقدمات العرض؟ |
Cecilia, havaifişek gösterisin kaçırdık, ve şimdi de partiyi kaçırıyoruz. | Open Subtitles | لقد فوتنا الألعاب النارية و الآن سنفوت الحفلة |
Motosiklet park yeri kısmını kaçırdık mı? | Open Subtitles | هل فوتنا الجزء الذي يتكلم عن موقف السيارات الفضائي؟ |
Keşke bu kadar çok konuşmasan. Bak işte, bir arabayı kaçırdık. | Open Subtitles | اتمنى انك لا تثرثرين كثيرا لقد فقدنا سيارة لتونا الآن |
Hiç bir şey yapmadık.Anlaşmayı bozma şansını kaçırdık. | Open Subtitles | إننا لم نعمل شيئاً، لقد فقدنا فرصتنا في إلغاء العهد |
Kraliçe'nin doğum gününü kaçırdık. Kral'ınkini de kaçıramayız. | Open Subtitles | لقد فوّتنا عيد ميلاد الملكة فلن نفّوت عيد ميلاد الملك |
Aceleyle içeri daldık. Gerçekten açtık, bu yüzden onu kaçırdık. | Open Subtitles | لقد إندفعنا و فاتتنا اليافطة، لأننا كنا جائعين |
Tamam, nasıl "Jersey Boys"un ne kadar iyi olduğunu biliyoruz da, ne yani bir şeyi mi gözden kaçırdık? | Open Subtitles | نحن نعرف كم أن أطفــال جيرزي جيدون لكننا نسينا هذا بطريقـــة ما ؟ ؟ |
Elimizden kaçırdık ama kuş üzerime atlayıp yerin dibine gömünce akrep yakaladı beni, aksilikler üst üste geldi şimdi de onu yiyoruz. | Open Subtitles | كما تعلم، لقد فقدناهم. عندما وقف الطائر فوقي و دفعني نحو الأرض، العقرب أمسك بيّ و تعاقبت وراءها أمور عديدة، |
Zaten kaçırdık. Akşam yemeği için kalabiliriz. | Open Subtitles | نحن بالفعل فوتناه من المفضل أن نبقى لتناول العشاء |
Madem gemiyi kaçırdık majesteleri, şu anda sizinle konuşabilirim. | Open Subtitles | أضعنا مركبنا بالفعل , فخامتك لكي أتحدث معك الآن |
İşin heyecanlı kısmını kaçırdık demek. İyi iş. | Open Subtitles | آسف أن فاتني كل الحدث , عمل جيد |
Önümüze bulunmaz bir fırsat çıkmıştı ama biz onu kaçırdık çünkü çok korumacı davrandın. | Open Subtitles | لقد كانت لدينا فرصه نادرة الحدوث، ولقد فقدناها بسبب مبالغتك في رد الفعل. |
Dinle, bu ay tam üç teklifi kaçırdık ve şirket işçi çıkarmam için baskı yapıyor. | Open Subtitles | اسمع لقد خسرنا ثلاثة عروض هذا الشهر و الشركة تضغط علي لأسرح المزيد من العمال 208 00: 08: |
Bize zuladaki hapları vermesi için birine şantaj amacıyla Charlie'yi kaçırdık. | Open Subtitles | خطفنا تشارلي لنضغط على دين_BAR_ ليعطينا المخدر |
Sorun şu ki, karım ve ben bir bebek kaçırdık, ve bebek bu sabah öldü. | Open Subtitles | الأمر هو إنني وزوجتي ...إختطفنا طفل وقد مات هذا الصباح |
Tanrım. Onu yine kaçırdık. | Open Subtitles | أوه، اللهي، تَغيّبنَا عنه ثانيةً! |