Sanırım, sen o ara meşguldün.. onun rehber köpeğini kaçırmakla. | Open Subtitles | .. أعتقد أنكِ كنتِ مشغولة بإختطاف كلبه المُرشد |
Birisi karınızı kaçırmakla tehdit etse, bir an dâhi yanından ayrılır mıydınız? | Open Subtitles | لو هددكَ أحد بإختطاف زوجتك، أكنتَ لتدعها تغيب عن ناظريك؟ |
Bay Waverly, oğlunu kaçırmakla tehdit ettikleri bu mektupları almış. | Open Subtitles | السيد "وايفرلي" تلقى خطاب يهدده بإختطاف ابنه |
- Babam onu kaçırmakla ve ölümüyle suçlanıyordu. | Open Subtitles | لقد تم إتهام أبي بإختطافها وقتلها |
Beni onu kaçırmakla mı suçluyorsunuz? | Open Subtitles | هل أنت تتهمني بإختطافها ؟ |
Üyelerinin ailelerini kaçırmakla suçlanıyor. | Open Subtitles | إنّها متهمّة باختطاف أفراد الأسر |
Olena'yı kaçırmakla tehdit eden yalancı, sadist pezevenk zanlımız öldürmediyse kim yaptı? | Open Subtitles | إذا الكاذب، سمسار الدعارة، المجرم السادي الذي هدد باختطاف "أولينا" لم يقتلها، إذا من فعل؟ |
Bir kez bir kadını kaçırmakla suçlanmış ama sonra kadın suçlamayı geri çekmiş. | Open Subtitles | تم اتهامة مرة بأختطاف امرأة لكنها اسقطت التهم |
Genç masum bir kızı kaçırmakla suçlanıyorsun. | Open Subtitles | أنت متهم بإختطاف هذه الفتاة البريئة |
Frank Prentice az önce, karısını kaçırmakla tehdit eden kişinin sen olduğunu söyledi. | Open Subtitles | فرانك برانتس" وجه لك للتو أصابع الإتهام على أنك الرجل الذي هدد بإختطاف زوجته. |
Alonzo adam kaçırmakla meşgul olmadığı zamanlarda Starling City'deki en büyük yeraltı kumarhanesini işletir. | Open Subtitles | -أجل . (ألونزو) يدير أكبر كازينو تحت الأرض في مدينة (ستارلينغ)... حينما لا يكون مشغولًا بإختطاف أحد. |
Clarinha'yı kaçırmakla suçIanıyorsunuz. | Open Subtitles | انتي متهمة (بإختطاف (كلارينا |
Sızdıran kişiyle ulaşmak için Lindbergh bebeğini kaçırmakla bile suçlarlar onu. | Open Subtitles | سيتهموه باختطاف طفل "ليندبرغ" لو ظنّوا أنها ستوصلهم للمسرّب. |
Polis, bir karavan için kırmızı alarm verdi ve resimde görülen adam çocuğu kaçırmakla suçlanıyor. | Open Subtitles | "بعدما رجل هنا.." "قام بأختطاف الطفل" |