Kaçacak yeri kalmadı. | Open Subtitles | ليس هنالك مكان للهرب |
Böylece Kaçacak yeri olmayacak. | Open Subtitles | "احتواءه، وهكذا لن يكون له مكان للهرب" |
Kaçacak yeri kalmadı. | Open Subtitles | - لا مكان للهرب |
Onu ele verdin. Kaçacak yeri yok, pasaporta ihtiyacı var. | Open Subtitles | {\pos(190,210)}،ليس لديه مكان ليذهب إليه ويحتاج إلى جواز سفر |
Kaçacak yeri yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان ليذهب إليه. |
Ve, Kaçacak yeri olmayan Barnett'in teslim olacağını düşündüm. | Open Subtitles | و إعتقدت أنه ليس هناك فرصة للهرب و أن " بارنيت " يجب أن يستسلم |
Ve, Kaçacak yeri olmayan Barnett'in teslim olacağını düşündüm. | Open Subtitles | و إعتقدت أنه ليس هناك فرصة للهرب و أن " بارنيت " يجب أن يستسلم |