Elmas kaçakçılığıyla ilgili. | Open Subtitles | لقد حدث شئ اثناء تهريب الالماس |
Acınızı hafifletmeyeceğini biliyorum ama ölümünün iddia edilen içki kaçakçılığıyla bağlantılı olmadığına inanmak için sebeplerim var. | Open Subtitles | أدري أن هذا لن يشفع له... ولكن لديّ أسباب تدفعني للاعتقاد... بأن مقتله ليس له علاقة بأي تهريب مُزمع |
Bonanno'nun silah kaçakçılığıyla ilgili bulduğu tüm kanıtları vereceğim. | Open Subtitles | أنا حتى سأعطيكم أدلة (بونانو) ضد تهريب الأسلحة |
Anladığım kadarıyla, kendisi uyuşturucu kaçakçılığıyla suçlanmış ve muhtemel cinayetle, şeyden önce... | Open Subtitles | ما فهمته هو أنه كان متهماً بتهريب المخدرات وبالقتل المحتمل قبل أن... |
Diğer taraftan da uyuşturucu kaçakçılığıyla uğraşıyor. | Open Subtitles | إنه يعمل بتهريب المخدرات بالإضافة لهذا |
Sun Hong, Altın Üçgen'den eroin kaçırmasıyla bilinir insan kaçakçılığıyla değil. | Open Subtitles | عصابة (سون هونغ) معروفة بتهريب الهروين وليس بتهريب البشر. |
Dedektif Riley silah kaçakçılığıyla ilgili bize yardımcı olabileceğinizi düşünüyor. | Open Subtitles | المحقق (رايلي) يظن أنه بإمكانك مساعدتنا في قضية تهريب السلاح تلك |