Sık sık kaçan adaletin ters tarafına denk geldi, hayal gerçek oldu. | Open Subtitles | ولكن الان فقط العدالة التى هرب منها طويلا قد اتت لتتحقق يومها |
Dr. Morton bana yıllar önce hücre 44'ten kaçan bir hastadan bahsetmişti. | Open Subtitles | دكتور مورتن اخبرنى عن المريض الذى هرب من الزنزانة 44 منذا سنة |
kaçan mahkumu oyun destesinde mi bulacaksιn? | Open Subtitles | الا ترى انه من الواجب البحث عن السجين الهارب بدلا من لعب الورق ؟ |
kaçan herhangi bir asker, vatan hainliğinden suçludur... ve bir köpek gibi vurulacaktır. | Open Subtitles | أي جندي يهرب من الجندية يُتهم بالخيانة العظمى و ينبغي اصطياده كأي كلب |
Sara Matthews mi yani? - kaçan kişi yani. Annen mi o? | Open Subtitles | هل تقصد سارة ماثيوس الوحيدة التي هربت هل كانت تلك والدتك .. |
Mynanmar'dan kaçan mültecileri bulmak için de. | TED | أو لإيجاد اللاجئين الهاربين من مينامار. |
Savaşın yıprattığı ülkelerden kaçan insanları alıp onların peşinden gidiyoruz. | TED | نأخذ الذين هربوا من بلدهم التي مزقتها الحرب، ونلاحقهم. |
Çünkü sen kaçan adamın peşinden gideceksin ben ise oğlumun peşinden gidiyorum. | Open Subtitles | لأنك تريد أن تلحق بالرجل الذي هرب وأنا اريد أن استعيد إبني |
Fairview detektif polisi, vurup kaçan bir araba tarafından öldürüldü, değil mi? | Open Subtitles | محقق بأوسمة في فيرفيو قتل في حادث صدم و هرب أليس كذلك؟ |
Sana bahsettiğim şu hırsız var ya, dondurmacıda yanımızdan kaçan.. | Open Subtitles | أتذكرين اللصّ الذي أخبرتكِ عنه الذي هرب مِنْ محلّ البوظة؟ |
kaçan hayvan her neyse kontrol altına alınır alınmaz. Tamam. İn oradan aşağı. | Open Subtitles | حالما نكون آمنين أيا كان الحيوان الذي هرب حسنا، انزلي من عندك اهربوا |
Burada Rashomon'da insanın vahşetinin korkusuyla kaçan, iblisin yaşadığını bile duydum. | Open Subtitles | حتى أنا سمعت أن الشيطان يعيش هنا في راشومون هرب فى خوف من شراسة الرجل |
kaçan kurt hala kayıp! Gazete, efendim? | Open Subtitles | الذئب الهارب ما زال طليقاً جريدة يا سيدي؟ |
Goeth, kaçan adamın barakasındaki herkesi sıraya dizmiş. | Open Subtitles | قام القائد جوز بصف كل من كان مع الهارب في ثكنته |
kaçan herhangi bir asker, vatan hainliğinden suçludur... ve bir köpek gibi vurulacaktır. | Open Subtitles | أي جندي يهرب من الجندية يُتهم بالخيانة العظمى و ينبغي اصطياده كأي كلب |
Ardından günler haftalar geçti, tepelere kaçan millet, ya kirli suları içmeye mahkum oluyor, ya da ölümle yüzleşiyorlardı. | TED | الايام والأسابيع التي أعقبت ذلك، يهرب الناس الى التلال، مجبرين على شرب المياة الملوثة، أو مواجهة الموت. |
1886 yılında telgrafla konuştuğu bir adamla kaçan bir genç kız hikâyesi bile var. | TED | حتى أنه توجد قصة لفتاة هربت مع رجل تعرفت عليه من خلال تبادل البرقيات في عام 1886. |
Alman Hükümeti, kaçan esir subayları yakalamak için... çok fazla vakit, enerji, insan gücü ve donanım... harcamak zorunda bırakıldı. | Open Subtitles | الجيش أجبر على قضاء وقت كبير جداً طاقة , قوة بشرية و أجهزة بمطاردة سجناء الحرب الهاربين |
Hindistan, Babilliler ve sonra Romalılar tarafından yıkılan ilk tapınağın yıkımından kaçan Yahudilere kuçak açmıştır. | TED | الهند منحوا الملاجيء لليهود، الذي هربوا من هدم أول معبد على يد البابليين، والذي استمر بعدها على يد الرومان. |
Tabii ki Orta Amerikalı ve çete şiddetinden kaçan ailelerle de karşılaştık. | TED | وبالتأكيد نقابل عائلات أمريكية تهرب من عنف العصابات. |
Cehennemden kaçan bir ruh, ve biraz sonra bir canavara dönüşecek. | Open Subtitles | في الواقع هو روح هاربة من الجحيم وفيلحظات... سيتحول إلى وحش |
kaçan balıklar, istilacı türler olarak yerel ekosistemleri bile bozabilir. | TED | كما يمكن أن تسبب الأسماك الهاربة اضطرابًا في النظم البيئة باعتبارها أنواعًا غازية. |
Tıpkı evden kaçan, nerede kalacaklarını ne yiyecekleri bilmeyen çocuklar gibiydim. | Open Subtitles | كأنك تقول، الأطفال يهربون ولا يفكرون كيف يمكنهم البقاء أو كيف يأكلون، كل الأمور المتعلقة |
Bir mülteci veya ev içi istismardan kaçan birileri olabilirler. | TED | يمكن أن يكون هنالك لاجئ أو هارب من العنف المنزلي. |
Coral Palms'da güvenlik güçleri hâlâ günün erken saatlerinde hapisten kaçan Greg Stickney ve Larry Sherbert adındaki iki suçluyu arıyor. | Open Subtitles | ، ومن كورال بالمز ، رجال الشرطة مازالو يبحثون على اثنين من الهاربيين الذين فروا من السجن , سابقا هذا المساء |
O adam kanundan kaçan bir Seri katil bile olabilir. | Open Subtitles | من المحتمل أن يكون هذا الرجل سفّاحا هارباً من العدالة |
Paranı alıp kaçan kişi bugün bu salonda mı? | Open Subtitles | واخذ المال وهرب هل هو في قاعة المحكمة اليوم؟ |
Oradan kaçan tek kişi sensin. | Open Subtitles | أنت الشخص الوحيد الذى فرّ دائماًّ من هناك. |