Eğer babası kaçmamış olsaydı, hepsini birden boğazlamış olurdun. | Open Subtitles | لو لم يهرب والده لكنت قبضت عليهم كلهم |
Ve eğer kaçmamış olsaydı şu anda o hapishanede çürüyor olacaktı. | Open Subtitles | و لكان سيتعفن في السجن إن لم يهرب |
Akıl hastanesinden kaçmamış. | Open Subtitles | هو لم يهرب من مستشفى العلاج النفسىّ. |
Bu adam cezaevinden kaçmamış. | Open Subtitles | هذا الرجل لمْ يهرب قط. |
Lazebnik kaçmamış. | Open Subtitles | -لازيبنيك) لمْ يهرب) . |
Hiç kaçmamış olabileceği aklına geldi mi? | Open Subtitles | هل سبق وتسائلتِ أنّها ربما لم تهرب ؟ |
- Çünkü katil bu pencereden kaçmamış. | Open Subtitles | لان القاتل لم يهرب من هذه النافذة |
Benim ya da oğlunun iyiliği için kaçmamış. | Open Subtitles | لم يهرب بعيدا عن ابنه أو عني |
Ve terör kuşu kaçmamış olsaydı burada gizli operasyon yaptığını bilemeyecektik. | Open Subtitles | وإن لم يهرب (طائر الرعب) هذا، لما كنا عرفنا أنكَ تُدير عمليّة سريّة. |
Kendisi kaçmamış ama. | Open Subtitles | إلا أنه لم يهرب |
Peter kaçmamış. | Open Subtitles | فان ، بيتر لم يهرب |
Livewire kaçmamış. | Open Subtitles | ايف واير لم يهرب. |
Ba'al kaçmamış. Gerak'ın güçleri onu yakalamış. | Open Subtitles | لم يهرب (بعل) قبضت عليه قوات (جيراك) |
İki yıl önce topluluktan falan da kaçmamış. | Open Subtitles | و أيضاً هي لم تهرب من البلدة منذ عامين. |
Ve fark ettim ki Wyatt yüzünden kaçmamış. | Open Subtitles | و أدركت أنه لا ، لم تهرب مع (وايت) |