"kaçtılar" - ترجمة من تركي إلى عربي

• هربوا
• هربا
• فروا
• وهربوا
• أفلتوا
• ركضوا
• فر
• خرجوا
• هربن
• فأفلتوا
• فهربوا
• بالهروب
• هاربين
• يهربان
• هربتا

- Birkaçı. Çoğunu savaş yetim bıraktı. Ya da inanmadıkları savaştan kaçtılar.
البعض صاروا أيتام من الحرب، أو هربوا من شيء لم يؤمنوا به

Onlar Küçük Asya'da yaşadılar ve yaklaşık yüz yıl önce olan bir soykırımdan sonra Yunanistan'a kaçtılar
كانوا يعيشون في آسيا الصغرى، ثم هربوا إلى اليونان بسبب الإبادة الجماعية التي حدثت قبل مئات السنين

Her biri diğerinden çok farklı, fakat ortak tek bir şeyleri var: Yaşamak için evlerinden kaçtılar.
وهم مختلفون جدًا عن بعضهم البعض، لكنهم يملكون شيئًا مشتركًا: وهو أنهم هربوا من أوطانهم ليبقوا على قيد الحياة.

Onu değil, babasını. Tanık koruma programındalar. kaçtılar.
لست أبحث عنها بل والدها كانا ضمن برنامج حماية الشهود ثم هربا

Çünkü onu vurdular ve kaçtılar. Onlar Mike'ı mı vurdu, yoksa sen mi onları vurdun?
أطلقوا النار عليه أم أنك اطلقت النار عليهم كما فروا من مسرح الجريمة

Blessington'ı öldüren üç katil polisi atlatıp, Portekiz'e giden bir gemiye binerek ülke dışına kaçtılar.
القتلة الثلاثة لبليسينجتون راوغوا البوليس وهربوا من البلاد على متن سفينة الى البرتغال

Ordularımız kıyıda karşılaştı. ıki günde kaçtılar.
جيوشنا إجتمعت على الساحل وبعد يومين من القتال , هربوا

Saat kulesinin çark bölümüne kaçtılar! Botu karaya yanaştır!
لقد هربوا إلى الغرفة الميكانيكية للساعة هيا

Ölüm timlerinden kaçtılar ve kaçtıkları silahların aynıları ile öldürüldüler.
لقد هربوا من فرق الموت و انتهى بهم الأمر مقتولين بنفس الأسلحة التي كانوا قد هربوا منها

Keskin bir çubukla testis torbamı kestiler ve sonra kaçtılar.
ثم قطعوا كيس خصيتي بواسطة شفرة حادّة, ثم هربوا

Kuyruktakiler için yaptığımız son baskınla beraber kaçtılar ve sahili terk ettiler.
بعد غارتنا الأخيرة على ناجي قسم ذيل الطائرة، هربوا غادروا الشاطئ

Çünkü diğer ikisi benim limuzinime binip kaçtılar.
لأن الإثنان الآخرين هربوا بسيارتي الـ ليمو

Körlük yüzünden kaçtılar ve artık çiftliklerde beslenemiyorlar.
لكن بسبب العمى هربوا بسبب لم يجدوا من يغذيهم في المزارع

Sanırım hepsi ailseni seven evli adamlardı, arkalarına bakmadan kaçtılar.
أظن أن كان لديهم زوجات وعائلات لهذا هربوا وعادوا إلى ديارهم.

Will Rollins Davis... dün gece Westin Hills'den kaçtılar.
ويل رولينز وابن ديفيس هربا من المصحة أمس

Şu iki aşağılık herif. Tünelden kaçtılar?
بسبب هذين الأحمقين، لقد هربا بواسطة النفق

Onunla birlikte kaçtılar. Tam ateşkes imzalandığı anda.
لقد فروا بها , قبل أن يُوقًِعوا على الهدنة مباشرة

Beşinciyi yaraladılar. Soygunu yaptıkları arabayı yakıp başka bir araba ile kaçtılar.
لقد أحرقوا السيارة القديمة وهربوا بسيارة أخرى

İkisi beraber yedi kişiyi öldürdüler 100.000 dolara yakın parayla birlikte kaçtılar.
الإثنان قتلا سبعة أشخاص و أفلتوا من العقاب بعد سرقة 100,000 دولار

Izgarayı devirdiler ve şuraya doğru kaçtılar.
لقد ركـلوا المشواة و بعدهـا ركضوا هـاربين

- O kargaşada insanlar paniğe kapılıp kaçtılar.
لقد اختلطت الأمور لقد أنتشر الذعر و فر الجميع

Bir şekilde kaçtılar ve şimdi bizi avlıyorlar.
بطريقة أو بأخرى، خرجوا والآن إنهم يريدونا صيدنا باستمرار.

öldürülmeyenlerin çoğu çocuklarıyla birlikte tepelere kaçtılar.
معظم النساء اللاتي لم يُقتلن هربن بأطفالهن إلى التلال

Çok yaklaşmıştım ama güçlerimi elimden aldın ve kaçtılar.
حين سلبتني قوتي فأفلتوا

Beni öldüreceklerini sandım. Sonra izleyiciyi duyunca kaçtılar.
ظننتهم سيقتلوني، ثمّ سمعوا مُقتفي الأثر فهربوا.

Üç adam engellenmeden Sampo'yu aldı ve sessizce kaçtılar.
بدون عوائق، أخذ الرجال الثلاثة السامبو وقاموا بالهروب بهدوء

Tüm bizonlar saldırı sırasında korkup kaçtılar.
جميع الثيران الطائرة فروا هاربين من الخوف أثناء الهجوم

İzlerini kaybettirmek için de korkak tavşanlar gibi çöle kaçtılar.
والآن هما يهربان مسرعين كـالأرانب البرية في الصحراء

Kırsaç'ın çocukları tam Magua'nın bıçağı altına yatmıştı ki kaçtılar.
إن بنات ذو الشعر الرمادي كانتا تحت سكين ماجوا، لكنهما هربتا