Zamanla, kaşiflerin kemikleri zayıflar ve kasları erimeye başlar. | Open Subtitles | بمرور الوقت .. عظام المستكشفين ستضعف و عضلاتهم ستضمر |
Yakın zamanda bu manyetik alan hayatın gelişmesine ve sonrasında kaşiflerin Dünya'nın iki yanını birleştirmesine öncülük edecektir. | Open Subtitles | قريباً، سيسمح هذا المجال المغناطيسي بنشأة الحياة، وفيما بعد، يُوجّه المستكشفين الذين سيربطون نصفي العالم. |
"Avrupalı kaşiflerin gelmesiyle, bu gün Texas olarak bildiğimiz yer yerli kabileler tarafından yerleşke olarak seçildi." | Open Subtitles | بوصول العديد من المستكشفين الأوروبيين، الأرض التي نعرفها بإسم تكساس الآن كان يسكنها القبائل الذين يطلق عليهم |
kaşiflerin ve yerleşimcilerin bir türün tamamını yok edip ekosistemi sonsuza dek mahvetmesiyle ilgili hikayeleri okuduğumda hissettiğim öfkeyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر الغضب الذي اعتراني بقراءة تلك القصص عن المستكشفين والمستوطنين من اجتاحوا أجناس وفصائل بأسرها |
Bu donmuş aynı okyanus üzerinde ilk kaşiflerin gemisi hareket halindeki buzlar içinde sıkışıp kalmıştı. | Open Subtitles | في هذا المحيط المتجمد نفسه... علقة سفن المستكشفين الأوائل في الجليد المتحرك. |
kaşiflerin hikayelerini dinlerken bir yahudinin bir şişe konyak, şeker ya da sigara karşılığında satılabildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أَعْرفْ ذلك بينما أنا أستمع الى ِ قصص المستكشفين. يُمْكِنُ لليهودي أَنْ يُشتَري ريع جالون مِنْ البراندي... سُكّرِ، سجائر. |