Belki de standart öğrencilere ulaşma kabiliyetim yok. | Open Subtitles | ربما أنني فقدت قدرتي على التواصل مع الطلاب الأكثر نموذجية |
Emirlere uyma kabiliyetim olmadığı aşikar. | Open Subtitles | من الواضح أنه ليس قدرتي على إطاعة الأوامر |
Şu an İngilizcenin geleceği ve öğretme kabiliyetim için ağlamamaya çalışıyorum. | Open Subtitles | في الوقت الحاضر أنا أمسك نفسي كي لا أبكي على مستقبل دراسة اللغة الانكليزية أو قدرتي على تدريسها |
- Kendi aileme hakim olamazsam, işimi yapma kabiliyetim hakkında ne derler? | Open Subtitles | -حسنا، الآن. ماذا يقال عن قدرتي لمتابعة عملي إذا لم يكن بإمكاني السيطرة على عائلتي؟ |
En büyük kabiliyetim hayal kırıklığı yaratmaktır. | Open Subtitles | موهبتي الأعظم هي قدرتي لخيبة الأمل |
Sevme kabiliyetim. | Open Subtitles | و قدرتي على الحب |