Bir gezinti yapmayı teklif ettiğinde onlar hemen kabul ediyorlar. | Open Subtitles | لذا عندما يعرض عليهم نزهةً، يقبلون دائما |
Haftada sadece bir grup kabul ediyorlar, bu yüzden bir ay önceden rezervasyon yaptırdığım halde hala bekliyorum. | Open Subtitles | إنهم يقبلون مجموعة واحدة كل أسبوع؟ ولا زلت أنتظر بعد أن حجزت منذ شهر |
Sadece birkaç kişiyi kabul ediyorlar ve beni seçmişler. | Open Subtitles | وهم يقبلون فقط القليل من الناس للدخول وهم إختاروني |
Toparlanmak için sermaye enjeksiyonu kabul ediyorlar. | Open Subtitles | أنهم يوافقون على دفعة . رأس المال لتستعيد الشركة توازنها |
- Sor bakalım 10-20 dakikalık ateşkesi kabul ediyorlar mı? | Open Subtitles | أسألهم لو أنهم يوافقون على هدنة قصيرة |
Çünkü insanlar bunun gerçek olduğunu kabul ediyorlar. | Open Subtitles | لان الناس يقبلون الاحتمال كما لو كان الحقيقه |
Çünkü insanlar bunun gerçek olduğunu kabul ediyorlar. Tıpkı 13 yıl önce kabul ettikleri gibi. | Open Subtitles | الناس يقبلون هذه الاحتمال على أنها حقيقة كما حدث منذ 13 عامًا |
Öyleyse, biliminsanları kendileri dahi kendi alanları olmadığında inanmak durumunda kalıyorlarsa neden diğer biliminsanlarının tezlerini kabul ediyorlar? | TED | اذا .. فاذا كان العلماء أنفسهم لابد و أن يقوموا بقفزة ايمانية عندما يكونون خارج تخصصهم اذا فلماذا يقبلون ادعاءات العلماء اﻷخرين؟ |
Kurşun kalemle doldurunca kabul ediyorlar mı? | Open Subtitles | حقا؟ يقبلون ذلك بأقلام التلوين ؟ |
Sadece köpekleri ve inekleri kabul ediyorlar. | Open Subtitles | يقبلون فقط الكلاب والبقر |
Evet. Kredi kartı kabul ediyorlar. | Open Subtitles | نعم , يقبلون بها |