Tekrar birlikte olacaksak özür dileyecek ve kendi kararlarını verebilen yetişkin bir erkek olduğumu kabullenecek. | Open Subtitles | فعليها أن تعتذر، وأن تتقبل حقيقة أنني رجلٌ ناضج يمكنه أن يتخذ قراراته بنفسه |
Durun biraz. Bu durumu öylece kabullenecek misiniz? | Open Subtitles | انتظر لحظه--اهكذا تتقبل المعامله السيئه بسهوله |
Ve Jane de bu gerçeği kabullenecek. | Open Subtitles | وسيكون على (جاين) أن تتقبل الأمر (هذا مثير للإعجاب يا (فرانكي |
Zamanla bunu kabullenecek ve hayatında yeni bir bölüm olarak düşüneceksin. | Open Subtitles | مع الوقت ستتقبل الامر فكر به كفصل جديد من حياتك |
Amerika, İngiliz bir James Bond'u kabullenecek mi? | Open Subtitles | هل ستتقبل (أمريكا) فكرة (جيمس بوند) بريطاني؟ |
-Yenilgiyi kabullenecek. | Open Subtitles | rlm; - تتقبل الخسارة كالبطل. |