"kabzası" - ترجمة من تركي إلى عربي

• مقبض
• المقبض
• مقبضه
• بمقبض

Güzel bir hediye. kabzası inci işlemeli, nadide bir parça.
إنها هدية رائعة , مقبض لؤلؤي طراز جامعي الأسلحة

Ama şimdi... Bu kabzası mazgallarla donatılmış çift başlı hançer değildir sanırım!
حسناً، أيصدف أن يكون هذا سيفاً ذو حدّين مع مقبض مُشكّل؟

Kısa namlulu bir 38'likti. Nikel kaplama, sedef oymalı kabzası vardı.
أنف أفطس، 38، مطلي نيكل، مقبض لؤلؤي

Silahlarını çıkar, kabzası bize dönük. Ki sen tutamayasın.
أخرج المسدسان ، أمسكهما من المقبض حتي تستطيع التحكم بهما

Her bıçağın kabzası gömülmeli, ve sonra da bir haç şeklinde yerleştirilmeli.
كل سكين يجب أن تغرس حتى المقبض و توضع بحيث تتمثل على شكل الصليب

Bu ne, bir hançer mi önümde beliren? kabzası elime yakın.
هل هذا هو الخنجر الذي آراه أمامي و مقبضه في يدي ؟

Çoğu silahın kabzası siyah veya gümüş rengindedir.
معظم المسدسات بمقبض اسود او فضى

Ve bu diğeri, bir tabanca kabzası ama tabanca yok, oldukça merak uyandırıcı.
وتلك الأخرى مقبض مسدس بدون مسدس... غريب جداً

Bu bir silah kabzası parçası.
هوالقطعة مقبض البندقية.

Diğer polisinkiler. Silahının kabzası kırılmıştı ama mermiler iyi gibi gözüküyordu.
مقبض المسدس الآخر كانت مكسورة

Maura cinayet aletinin kabzası olduğunu düşünüyor.
تعتقد " مورا " أنا سلاح الجريمة له مقبض

Maura cinayet aletinin kabzası var demiştin değil mi?
" مورا " قلت سلاح الجريمة له مقبض ؟

- kabzası boynunda morartı bırakmış.
-مع مقبض ترك نمط شكل كدماتٍ على رقبتها .

Hayır. Suluğunun yanında duran kabzası bantlanmış Beretta'yı diyorum.
لا، أنا أتحدّث حول ذلك السلاح الأسود ذو الشريط عند المقبض الذى خبّأته جانبًا

Kırılmış, sadece kabzası, askeri, tören.
مكسور، المقبض فحسب، عسكري، وللمراسم.

Hatırlıyorum kabzası kırıktı .
أتذكّر المقبض المكسور.

En azından kabzası.
على الأقل المقبض كذلك

kabzası eline gelecek şekilde olmalı.
وعندما تسقط يدك... تكون بالضبط على مقبضه... هنا

kabzası elime doğru duran.
.مقبضه موجّه نحوي

kabzası tıpkı saçımın rengi gibi altındı.
كان مقبضه ذهبيًّا كلون شعري.

Bir 38'lik Fildişi antika bir kabzası var.
38 بمقبض عاجي أثري.