Jonas, gerçek hayatta kibar ve kadınlara karşı utangaç bir adamdı. | Open Subtitles | جوناس, الذي كان شخصاً مُميّزاً وخجول مع النساء في الحياة الحقيقية |
Carla'nın farkına varamadığı şey, Bay King, kadınlara karşı hep içten ve samimi olmam. | Open Subtitles | حسنا ، ما فشلت كارلا فى إدراكه يا مستر كينج إنى دائما صريح وجاد مع النساء |
Siyahi kadınlara karşı polis şiddeti tamamıyla gerçek. | TED | عنف الشرطة تجاه النساء ذوات البشرة السوداء حقيقي تمامًا. |
kadınlara karşı değil bu, Bizim için, kadınlar için, Çocuklarımız için. | TED | انه ليس ضد النساء انه لنا ,لنا النساء لاطفالنا |
Pekala, burada biraz durup senin genel olarak kadınlara karşı hislerinden bahsedelim. | Open Subtitles | حسناً دعنا نتوقّف هنا لدقيقة ونتحدث عموما حول مشاعرك نحو النساء |
Ve muhtemelen diğerlerinin de sıradışı güzellikte kadınlara karşı bir şeyi vardır. | Open Subtitles | ومن المحتمل أن آخرون يشعرون بشيء ما إتجاه النساء الجميلات جداً |
(Dinle. kadınlara karşı berbat olduğumun büyük bir sır olmadığını biliyorum.) | Open Subtitles | إسمع، فشلى فى التعامل مع النساء ليس سرا كبيرا. |
Neredeyse bütün erkeklerin buradaki kadınlara karşı ahlaka aykırı davranışları varmış. | Open Subtitles | تقريبا كل الرجال هنا لديهم استدعاء للمحكمة للتصرفات الخليعة مع النساء هنا |
Vahşi, seksi ve zeki ama kadınlara karşı nazik ve kendinden emin. | Open Subtitles | واحد متوحش , وذكي وجذاب , لكنه لطيف مع النساء وواثق من نفسه |
Demek istediğim, kadınlara karşı şansımız peki iyi değil, John. | Open Subtitles | أعني ، نحن ليس لدينا حظ جيد مع النساء ، جون |
Uzman Lee, kadınlara karşı çok kabasınız. | Open Subtitles | أيها الروفيسور لي، إنك وقح في تعاملك مع النساء |
Afrika'daki kadınlara karşı tutumları değiştirmeliyiz. | TED | نحن في حاجة إلى تغيير السلوك تجاه النساء في افريقيا. |
Kabul et,kadınlara karşı olan davranışların pek iç açıcı değil | Open Subtitles | واجه ذلك بيتر, موقفك تجاه النساء ليس مستنيراً |
Christa, itirafımı duyunca adeta yıkılmıştı ve diğer kadınlara karşı hiper hassas hale gelmişti. | Open Subtitles | كريستا تدمرت من اعترافي واصبحت شديدة الحساسية تجاه النساء الاخريات |
kadınlara karşı porno veya şiddetle ya da evdeki iş bölümleri veya cinsiyete göre maaş farkı ile uğraşacak vaktim yok. | TED | ليس لدي الوقت الكافي للحديث عن الإباحية والعنف ضد النساء أو تقسيم الواجبات المنزلية أو الفجوة في الأجور بين الجنسين. |
Öyleyse, kadınlara karşı şiddet uygulayan biri olduğunuzu kabul ediyorsunuz. | Open Subtitles | اذا أنت تعترف أنك لديك تاريخ من العنف ضد النساء ؟ |
Babanın güzel, güçlü kadınlara karşı bir zaafı vardı. | Open Subtitles | كانت لأبيك نقطة ضعف نحو النساء الجميلات القويّات. |
Babanın güzel, güçlü kadınlara karşı bir zaafı vardı. | Open Subtitles | كانت لأبيك نقطة ضعف نحو النساء الجميلات القويّات. |
Sevişememekten dolayı kadınlara karşı oldukça öfkelenmeye başlıyorum. | Open Subtitles | عدم المضاجعة, أمرٌ يجعلني أبدأ أشعر بالغضب إتجاه النساء |
Geçmişinden de belli ki kadınlara karşı ciddi şekilde cinsel ilgin var. | Open Subtitles | من الواضح أنه من خلال سيرتك الجنسيه لديك أكبر علاقات جنسيه في النساء أكثر من الرجال |
Uzun zamandır matematik konusunda kadınlara karşı bir önyargı vardı. | Open Subtitles | هناك تحيز ضد المرأة بالرياضيات منذ وقت طويل |
Bu, Gazze'de kadınlara karşı olan ön yargıları değiştirdi, bu tarz işler erkek işidir şeklindeki ön yargıları. | TED | لقد غير الصورة النمطية عن النساء في غزة. حيث كانت تسند تلك الأعمال للرجال. |
kadınlara karşı bu kadar nazik olmanıza müteşekkirim. | Open Subtitles | أقدر مديحك |
Yani, ben de kadınlara karşı hassasım ve fahişe fetişistiyim. | Open Subtitles | اعني , اني احس بالمرأة , وعندي علاقة بعاهرة |