Korkak! Benimle yüzleşecek kadar cesur olduğunu düşünüyorsun ama bunu sadece tutulma anında yapabiliyorsun. | Open Subtitles | جبان, أنت تعتقد إنك شجاع كفاية لتواجهني و لكنك تستطيع فعل ذلك فقط خلال الكسوف |
Bense sürekli yalan söylerken, gerçeği söyleyecek kadar cesur olamadım. | Open Subtitles | وانا ما كنت ابدا اتحدى بما فيه الكفاية لايجاد الحقيقة |
Minik kuşun bu kadar cesur olduğunu kim bilebilirdi? | Open Subtitles | مـن كـان يعتقـد أن الخنفسـاء ستكون شجاعة جداً لهـذا الحـد؟ |
Sana o hikayeyi anlattı çünkü olanı kabul edecek kadar cesur değil. | Open Subtitles | لقد قالت لكِ تلك القصة لانها ليست شجاعة كفاية للاِعتراف بما فعلنا |
Sigfrid o kadar cesur ve heyecan verici ki... Eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | وسيغفريد جريئ ، و مثير جدا أنا أريد العودة للبيت |
Bence bu kadar cesur biri öyle aptalca bir kostüm giymemeli, değil mi? | Open Subtitles | إنني فقط أظن أن شخصا بمثل شجاعتك لا يجب أن يرتدي زيّا غبيا, أليس كذلك ؟ |
Böyle bir şehir, ona el koyacak kadar cesur olanlar için büyük imkânlar sunuyor. | Open Subtitles | فمدينة كهذه تحمل فرص عظيمة لمن هم شجعان كفاية لينتهزوها |
Evet ama alacak kadar cesur değilse içmemeli. | Open Subtitles | نعم ولكن لايجب عليها أن تدخن إذا لم تكن بتلك الشجاعة لتشتريه |
Yine de Şey'den sonra tuvalete giren kişi kadar cesur değil. | Open Subtitles | انه ليس اكثر شجاعة من أياً كان سيستخدم الحمّام بعد "الشيء" ؟ |
Ne kadar cesur ve korkusuz olduğundan bahsediyor sürekli. | Open Subtitles | انه دائما يتحدث عن مدى شجاعتك و أنك لا تخشين شيئا |
Ama onunla yüzleşebilecek kadar cesur musunuz? | Open Subtitles | لكن هل انت شجاع كفاية لتواجهته ؟ |
Peki bana hayır diyecek kadar cesur musunuz? | Open Subtitles | هل انت شجاع كفاية لتقول لا لي؟ |
Bu, başkalarının beklentilerinin baskısı altında kalmayacak kadar cesur olmakla ilgili. | TED | ويتعلق بكونك شجاعًا بما فيه الكفاية لعدم الوقوع تحت ضغط توقعات الآخرين. |
Eminim hanımın o kadar cesur değildir ama. Tanrı onu kutsasın. | Open Subtitles | أراهن بأن السيدة ليست شجاعة جداً ، مع هذا ، يرحمها الله |
Merak ediyorum acaba ben de aynı şeyi yapacak kadar cesur olabilir miydim? | Open Subtitles | هذا يجعلنى أتسائل لو كنت شجاعة كفاية لأفعل نفس الشيئ |
Ve Sigfrid o kadar cesur ve heyecan verici ki... Ve eve gitmek istiyorum. | Open Subtitles | وسيغفريد جريئ ، و مثير جدا أنا أريد العودة للبيت |
Efendim, söylemek isterim ki hiç bu kadar cesur hareket eden bir sivil görmemiştim. | Open Subtitles | سيدي , فقط أريد أن أقول لم أرى مدنياً يتصرف بمثل شجاعتك |
Böyle bir şehir, ona el koyacak kadar cesur olanlar için büyük imkânlar sunuyor. | Open Subtitles | فمدينة كهذه تحمل فرص عظيمة لمن هم شجعان كفاية لينتهزوها |
Keşke o kadar cesur olsaydım. | Open Subtitles | -كلا، إني ... -ليتني كنت بتلك الشجاعة . |
Yine de Şey'den sonra tuvalete giren kişi kadar cesur değil. | Open Subtitles | انه ليس اكثر شجاعة من أياً كان سيستخدم الحمّام بعد "الشيء" ؟ |
Şimdi ne kadar cesur olduğunu göreceğiz. | Open Subtitles | الأن يجب أن نرى مدى شجاعتك |
Final maçına dönecek kadar cesur olsaydı. | Open Subtitles | كان يمتلك شجاعة كافية ليعود إلى المبارة النهائية. |
Ama açıkçası o kadar cesur olduğunu sanmıyorum ki bunun sakıncası yok çünkü, Nazik Çocuk'ta ciddi sevgili potansiyeli var. | Open Subtitles | ولكن ل لا أعتقد لديك الشجاعة... ... وهذا أمر جيد لأنه نيس غي لديها امكانات صديقها خطيرة... |
O güzel kadına onu sevdiğimi söyleyecek kadar cesur bile değilim. | Open Subtitles | ليست لدي حتى الشجاعه الكافيه لاخبر المرأة الجميله ما اريده |
Öyleyse büyük kaybedecek kadar cesur ol ve onun etrafında oyalan. | Open Subtitles | تحل إذاً بالشجاعة بأن تفشل بشرف و تظل مرفوع الرأس |
Eğer öcü hala uyanık olsa bu kadar cesur olur muydun merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل إن كنت لتكون بهذه الشجاعة .إن كان البعبع ما يزال مستيقظاً |