Şantaj sonuçlarının bu kadar hoş birini etkilememesine şaşmamalı | Open Subtitles | لا عجب أنّ عواقب الابتزاز غائبة عن بال شخص بهذا الجمال |
Bu kadar hoş küpeler görmemiştim. | Open Subtitles | أقراطاً بهذا الجمال أجل هل تعجبك؟ |
Bu kadar hoş bir şeyi olduğuna inanmamıştım. | Open Subtitles | تقريباً لا أصدق أن لديه شّيء بهذا اللطف. |
Keşke benim ailem de bu kadar hoş olsalar. | Open Subtitles | . أتمنى لو كان والدى بهذا اللطف |
Bunu hayal et. Ne kadar hoş bir his. | Open Subtitles | تصوري كل ذلك ما مدى روعة هذا الشعور |
Tanrım, burası ne kadar hoş. Çocuklar için tam bir cennet. | Open Subtitles | يا إلهي، ما أجمل هذا المكان إنه بمثابة الفردوس بالنسبة للأطفال |
Çoğu zaman şunu düşünürüm, acaba nasıl olur da Natalie Wood'un görüntüsü kadar hoş bir şey ortaya çıkarırım? | TED | ولكن في العموم، أعتقد، كيف يمكنني أن أعمل شيئا بجمال صورة ناتالي وود؟ |
Ne kadar hoş değil mi? | Open Subtitles | إنه أفضل حبيب حظيت به. اوه, أليس ذلك لطيفاً. |
- Hep bu kadar hoş muydu? | Open Subtitles | - هل كانت دائما بهذا الجمال ؟ - |
- Hep bu kadar hoş muydu? | Open Subtitles | - هل كانت دائما بهذا الجمال ؟ - |
Keşke benim ailem de bu kadar hoş olsalar. | Open Subtitles | . أتمنى لو كان والدى بهذا اللطف |
Senin gibi yeniyetmeleri ayartacak ve bu fotoğrafları çekecek kadar hoş bir erkeğin... | Open Subtitles | انت تعرف رجل بهذا اللطف يغوى من هم بسن المراهقه مثلك ...ويلتقط هذه الصور |
Nasıl bana bu kadar hoş gelebiliyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت بهذا اللطف معي؟ |
Sizinle tanışmanın ne kadar hoş olduğunu tahmin edemezsiniz. | Open Subtitles | ليست لديك أدنى فكرة عن مدى روعة لقائك |
Ne kadar hoş, değil mi? | Open Subtitles | ما مدى روعة ذلك؟ |
Ne kadar hoş değil mi? | Open Subtitles | ما أجمل هذا. |
Greta Garbo kadar hoş bir şey nasıl yaparim? | TED | كيف لي ان اعمل شيئا بجمال جريتا جاربو؟ |
Her ne kadar hoş olsa da Pete bunun "inanılmaz bir şey" kategorisinde olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | الآن مهما بدا ذلك لطيفاً "بيت" لا أظن أنه يندرج في اختبار"شئ مذهل" |