Ben yeterli parayı biriktirene kadar onun için en iyi yer orası. | Open Subtitles | هذا هو حقاً افضل مكان له حتى أستطيع الحصول على ما يكفي من توفير المال. |
Ben yeterli parayı biriktirene kadar onun için en iyi yer orası. | Open Subtitles | هذا هو حقاً افضل مكان له حتى أستطيع الحصول على ما يكفي من توفير المال |
Bir adamım dış dünyada sıkışıp kaldı ve bu işin sonunu bulana kadar onun için yapabileceğim hiç bir şey yok. | Open Subtitles | لدي ضابط معزول عن العالم وليس هناك شيء يمكن ان افعله له حتى أصل لحقائق الأمور |
Ailesi gelene kadar onun için en iyi yer olur diye düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت بأنه أفضل مكان له حتى يأتي أحد أفراد عائلته |
Şu ana kadar onun için kolaydı. | Open Subtitles | كان من السهل بما فيه الكفاية بالنسبة له حتى الآن. |
Sonra Crosswhite yırttı ve tâ ki Amber'la karşılaşıp o videoda bir sorun olduğunu fark eden kadar onun için yarattığın arafta yaşamaya mı başladı? | Open Subtitles | -لذا خرج منها (كروسوايت )... وعاش في العذاب الذي خلقته له حتى إلتقى (آمبر) وإكتشفت أنّ هناك شيء خاطئ مع اللقطات؟ |