Irksal klişelerden sıyrılmak adına, mesela siyah insanlar yüzmeyi sevmez, ama size yüzmeyi ne kadar sevdiğimi anlatacağım. | TED | بروح فضح الأفكار المسبقة العرقية، مثلًا أن السود لا يحبون السباحة، سأخبركم مدى حبي للسباحة. |
Buradayım, güneşi ne kadar sevdiğimi anlatıyorum. Ama çatımda güneş panellerim yok. | TED | وها أنا أتحدث عن مقدار حبي للطاقة الشمسية، لكن ليس لدي ألواح شمسية على سطحي. |
Uzun süre merak ederek onu süzdüm... acaba onu ne kadar sevdiğimi biliyor muydu? | Open Subtitles | حدقت فيها لوقت طويل و تساءلتإنكانتحقاًتعلم ... كم أحببتها. |
Onu ne kadar sevdiğimi ve ayrıldığımızdan beri her gün onu düşündüğümü söylemek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اخبرها كم احبها ومنذ زواجنا وانا افكر بها |
Seni ağır şeyler taşırken görmek bana seni ne kadar sevdiğimi hatırlatıyor. | Open Subtitles | رؤيتك تحمل الأشياؤ الثقيلة يذكرني بمدى حبي لك |
Her ne olduysa olsun ne duyduysan seni ne kadar sevdiğimi bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | "مهما حدث ومهما سمعتِ" "أودّك أن تعلمي بقدر حبي لك" |
Seni ne kadar sevdiğimi herkesin bilmesini istiyorum. | Open Subtitles | أريدهم جميعاً ان يعرفوا بالضبط مدى حبي لك |
Seni ne kadar sevdiğimi ve sana ne kadar taptığımı kanıtlamanın bir yolu olsaydı keşke. | Open Subtitles | آمل أن تكون هنالك طريقةً تثبت مدى حبي لكِ |
Hatırlarsan eğer, seni ne kadar sevdiğimi kanıtlamak için her şeyden vazgeçtim. | Open Subtitles | لو تذكرين، فقد ضحيت بكل شيء ذات مرة لأثبت مدى حبي لك. رددت العرفان. |
Seni ne kadar sevdiğimi ve son birkaç ayın ne kadar güzel olduğunu bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | أردتك أن تعلم مقدار حبي لك و كيف كانت مميزة الشهور الأخيرة برفقتك |
Onu ne kadar sevdiğimi biliyordu, ama yine de onu sikmeye devam etti. | Open Subtitles | أظن أني مخطئة لقد عرف مقدار حبي لها ولا زال يضاجعها |
Ona hiç onu ne kadar sevdiğimi söyleyemedim. | Open Subtitles | لم أستطع أبداً أن أخبرها كم أحببتها |
Onu ne kadar sevdiğimi söyleyemeden. | Open Subtitles | لم يكن لدي الوقت الكافي لأقول لها كم احبها |
Ta ki bir gece onu ne kadar sevdiğimi söylemek için evine gidene dek. | Open Subtitles | حتى جائت تلك الليلة التي ذهبت لإخبرها بمدى حبي لها |
Şey, biliyorsun, Bart. Krusty'i ne kadar sevdiğimi, ama o asla doktor tavsiyelerini ciddiye almazdı. | Open Subtitles | أتعرف يا (بارت)، بقدر حبي لـ(كراستي)، فهو لم يتخذ أوامر الطبيب بجدية يوماً |
Ve son hediye, seni ne kadar sevdiğimi kanıtlamıyorsa hiçbir şey kanıtlayamaz. | Open Subtitles | وإذا لم تثبت هديتى الأخيرة مقدار حبى لك، فلن يفعل شىء آخر0 |
Sadece herkesin seni ne kadar sevdiğimi bilmesini istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أُريدُ كُلّ شخصَ أَنْ يَعْرفَ كَمْ أَحبُّك. |
Sizi ne kadar sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين كم أحبكم |
Tahmin oyunlarını ne kadar sevdiğimi bilmeyen yoktur. | Open Subtitles | لا بدّ أنّه شخصٌ يعرف كم أحبّ ألعاب التخمين |
Sadece babama beyzbolu ne kadar sevdiğimi göstermeye çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فقط احاول ان ادع ابى يرى كم احب كرة القاعدة |
Sevgilim, seni ne kadar sevdiğimi ve evliliğimiz süresince beni nasıl mutlu ettiğini söylemek istiyorum. | Open Subtitles | حبيبتي، اريد ان اخبرك كم احبك وكم هى السعادة التى منحتها لي خلال زواجنا |
Seni ne kadar sevdiğimi unutturabilecek bir iksir yoktur. | Open Subtitles | ليسَ هناكَ إلكسير يمكنهُ أن يدعني انسى كم احبكِ ابداً |
Ama seni ne kadar sevdiğimi düşünmeden yapamıyorum. | Open Subtitles | ولكنى لا أستطيع التوقف عن التفكير بمقدار حبى لك |